BASİT ÇİFTÇİ BAYİDE FAKİR DİYE DAMGALANDI. TA Kİ TÜM FİLOYU ALANA KADAR
Elif’in Umudu: Bir Baba’nın Sözünün Hikayesi
Ahmet Yıldız, 62 yaşında, nasırlı elleri ve toprak kokan ruhuyla Anadolu’nun bereketli topraklarında yıllardır çalışan bir çiftçiydi. Hayatı boyunca toprağa, emeğe ve sabra inandı. Ancak onun en büyük hayali, kızına verdiği bir sözü tutmaktı. Bu söz, Elif’in hayaliydi; kalp hastası küçük kızı için bir hastane kurmak…
Bir sabah, Ahmet eski Ford kamyonetini İzmir’in en lüks Mercedes-Benz bayisinin önüne park etti. Etrafındaki parlak, yeni arabalar arasında onun kamyoneti sanki zamandan kopmuş bir dinozordu. İçeri girdiğinde soğuk klima ve klasik müzikle karşılaştı. Satış müdürü Serkan Demir ve ekibi, Ahmet’i küçümseyerek karşıladı. Onun 15 adet Mercedes kamyonu nakit almak istediğini duyunca kahkahalar salonu doldurdu.
Ahmet, sakin ve kararlıydı. “15 adet Mercedes kamyonu istiyorum. Nakit ödeyeceğim,” dedi. Satış müdürü ve çalışanlar, onun bu ısrarını alay konusu yaptı. Ama Ahmet yılmadı. Çünkü bu kamyonlar, sadece çiftliğinde ürün taşımak için değil, aynı zamanda kızının hayalini gerçekleştirmek için bir araçtı.
Yaşlı adam, banka dekontları, tapular ve ihracat belgeleriyle kimliğini kanıtlamaya çalıştı. Küçük Menderes Havzası’nın en büyük çiftçisi olduğunu, ürünlerini dünyanın dört bir yanına ihraç ettiğini anlattı. Ancak bayideki kibirli çalışanlar onu anlamak istemedi. Ta ki, büyükşehir belediye başkanının eşi Nurhan Hanım ve Demirtaş Marketleri’nin sahibi Tahir Bey olaya müdahil olana kadar.
Tahir Bey, belgeleri incelediğinde Ahmet’in gerçek kimliğini ve önemini fark etti. O andan sonra bayideki hava değişti. Ahmet’in hikayesi, Elif’in kalp hastalığı ve babasının ona verdiği söz herkesi derinden etkiledi.
Emre Korkmaz, bayinin sahibi olarak geldiğinde, Ahmet’e yapılan haksızlığı öğrendi ve derin bir özür diledi. Mercedes-Benz, Elif Yıldız Çocuk Hastanesi’nin resmi sponsoru olmaya karar verdi. Kamyonların teslimatı hızlandırıldı, hastane için ambulanslar ve bağışlar sağlanmaya başlandı.
Elif’in hikayesi, bayideki herkesi değiştirdi. Satış müdürü Serkan, çalışan Pınar, Nurhan Hanım ve diğerleri artık bu projeye gönülden destek veriyordu. Ahmet’in sabrı ve kararlılığı, küçük kızının hayalini gerçeğe dönüştürüyordu.
Hastane açıldıktan sonra, birçok çocuk Elif Yıldız Çocuk Hastanesi’nde ücretsiz tedavi görmeye başladı. Elif’in adı, umut ve iyileşmenin simgesi oldu. Ahmet Yıldız, kızının hayalini yaşatmanın gururunu yaşarken, çevresindeki insanlar da insanlık dersleri aldı.