“Bu Uçağı Ödeyebileceğini Sanmıyorum” Dedi — Kimliğimi Görünce Yüzü Bembeyaz Oldu

“Bu Uçağı Ödeyebileceğini Sanmıyorum” Dedi — Kimliğimi Görünce Yüzü Bembeyaz Oldu

.

.

1. Bölüm: Esenboğa’da Bir Sabah

Ankara Esenboğa Havalimanı sabahın erken saatleriydi. Mecrin, 28 yaşında, Türk Hava Kuvvetleri’nde üsteğmen, sıradan bir yolcu gibi business kontuarında bekliyordu. Sivil kıyafetliydi; kot pantolon, sade bir ceket, sırtında eski bir çanta. Saçları alçak bir at kuyruğuyla bağlıydı. Hiçbir şey, onun kim olduğunu gösteren bir işaret yoktu.

Kontuarın arkasındaki görevli kadın, Mecrin’e yukarıdan bakıyordu. “Bu uçuşu ödeyebileceğinizden şüpheliyim,” dedi, kelimeleri kibirle doluydu. Mecrin, bu tür bakışlara alışkındı. Ama ilk kez, kimliğini gösterip o ifadeyi değiştirmek istedi.

Cüzdanını açtı, Türk Silahlı Kuvvetleri kimliğini çıkardı ve tezgaha koydu. Kadının yüzü bembeyaz oldu. Kibir saniyeler içinde buharlaştı, yerini gergin bir özür aldı. Mecrin ilgilenmedi. Kimliğini geri aldı, biniş kartını alıp arkasına bakmadan geçiş kapısına yürüdü.

2. Bölüm: Kayseri’den İstanbul’a Uzanan Hayaller

Mecrin Kayseri’de doğmuştu. Erciyes’in eteklerinde, eski askeri tarihiyle bilinen bir şehirde. Babası sivil uçak mekanikeriydi, annesi matematik öğretmeniydi. Çocukken babasının uçaklar ve havada tutmak için gereken disiplin hakkındaki hikayelerini dinlerdi. Babası orduya hiç girmemişti ama askeriye ve ülke savunmasına büyük bir saygı duyardı.

“Güçlü ordusu olmayan ülke kemiks

“Bu Uçağı Ödeyebileceğini Sanmıyorum” Dedi — Kimliğimi Görünce Yüzü Bembeyaz Olduiz vücut gibidir,” derdi. Mecrin, bu sözlerle büyüdü ama kendisinin o kemiklerden biri olacağını hiç düşünmemişti.

Askeri kariyeri tesadüfen başladı. Lise son sınıfta fen derslerinde parlaktı. Fizik öğretmeni, İstanbul’daki Hava Kuvvetleri Akademisi sınavına girmesini önerdi. “Disiplinin ve zekan var,” dedi. Mecrin önce güldü; Kayseri’den bir kız, tamircinin kızı, Hava Kuvvetleri Akademisi mi? Ama annesi cesaret verdi. “Denemekle bir şey kaybetmezsin,” dedi.

Sınavı geçti. Kabul mektubu geldiğinde babası ilk kez ağladı. O kağıdı altın gibi tuttu. 2015’te 18 yaşında Akademiye girdi. Sınıfındaki az sayıdaki kadından biriydi. Ayrımcılık yoktu ama havada bir şey vardı: Kadınların daha fazla kanıtlaması, daha fazla dayanması, sadece eşit görülmek için bile daha iyi olması gerekiyordu.

3. Bölüm: Akademide Zorluk ve Azim

İlk temel eğitim ayı, sabah 5’te uyanmak, kahvaltıdan önce 10 kilometre koşmak, aerodinamik ve meteoroloji dersleri, öğleden sonra fiziksel eğitim. Vücudu her gün ağrıyordu, kasları çığlık atıyordu ama asla şikayet etmedi. Zayıflık belirtisi göstermemek gerektiğini biliyordu.

Uzmanlığı hava trafik kontrolü oldu. Pilot olmak istiyordu, ama küçük bir astigmat yüzünden diskalifiye oldu. Büyük hayal kırıklığıydı. İkinci yılda hayalinin yarı yarıya kesildiğini hissetti. Ama vazgeçmedi. Hava trafik kontrolü de hayatiydi; gökyüzünü organize tutan, saniyeler içinde hayat kurtaran bir işti.

Simülatörlerde, kılavuzları, iletişim kodlarını ezberledi. Ülkenin güneyinde, Adana yakınındaki İncirlik hava üssünde staja atandı. Gerçek operasyonlarda çalıştığı ilk seferdi. İncirlik, hem Türk Hava Kuvvetleri hem NATO tarafından kullanılan büyük bir üstü. Sürekli uçaklar kalkıyor, iniyor; ritim çılgınca, sorumluluk gerçekti.

4. Bölüm: İncirlik’te İlk Küçümsenme

İncirlik’te kontrol kulesindeyken, bir egzersizden dönen F16’nın gece inişini izliyordu. Yanında 20 yıldan fazla deneyimli bir çavuş vardı. Operasyon bitince, “İyi iş,” dedi ama “Sesinde daha fazla güven olmalı. Kadınlar bazen olmadıkları zaman bile tereddütlü görünüyor, daha iddialı olmalısın,” dedi.

Mecrin cevap vermedi, teşekkür etti ama haftalarca düşündü. Gerçekten sesi güvensiz miydi, yoksa sadece kadın olduğu için mi öyle bekleniyordu? İletişimlerini kaydetti, dinledi, bir eksiklik bulamadı ama şüphe ekilmişti.

İncirlik’ten sonra akademiye döndü, 2019’da yüksek notlarla mezun oldu. Teğmen rütbesiyle Diyarbakır hava üssüne atandı. Diyarbakır, Suriye ve Irak sınırına yakın, sürekli askeri operasyonların olduğu bir bölgeydi. Üs büyüktü, atmosfer sürekli alarm halindeydi.

5. Bölüm: Diyarbakır’da Baskı ve Saygı

İşi, devriye ve keşif misyonlarında hava trafiğini koordine etmekti. Konsantrasyon, hızlı refleks ve kesin karar gerektiriyordu. Her hata ciddi sonuçlar doğurabilirdi.

İlk aylar yoğundu. Baskı altında çalışmayı öğreniyordu. Kadın subaylar özellikle izleniyordu; güvenilir olduğunu kanıtlaması gerekiyordu. Zamanla saygı kazandı. Üstleri ona daha fazla sorumluluk verdi, önemli briefinglere dahil etti.

Ama üs dışındaki dünyada saygı her zaman uzanmıyordu. Bir akşam meslektaşlarıyla surların yanında bir restorana gittiler. Sivil giyimliydiler ama duruşları, yürüyüşleri askeri kimliklerini belli ediyordu. Yan masadaki erkekler, “Kadınlar orduda bir şaka. Savaşta dayanamazlar,” diye fısıldadı.

Aylin adındaki bir temen öfkelendi, onlarla yüzleşmek istedi ama Mecrin engel oldu. “Cahillerle tartışmak bizi sadece belaya sokar,” dedi. Yemeği bitirip üsse döndüler. O gece Mecrin’i adaletsizlik rahatsız etti. Ne kadar eğitim alırlarsa alsınlar, bazıları için asla yeterli olmayacaktı.

6. Bölüm: Hatalardan Güç Bulmak

Diyarbakır’da üç yıl geçti. Profesyonel olarak büyüdü, baskı altında kendi değerini başkalarının onayına bağlı olmadan anlamayı öğrendi. Düzinelerce operasyona katıldı, yüzlerce uçuşu koordine etti. Hayat kurtaran kararlar aldı. Hatalar da yaptı; bir gece yanlış talimat verdi, küçük bir hata, saniyeler içinde düzeltildi ama tüm gece uyuyamadı. En iyi kontrolörlerin bile hata yaptığını, farkın hatalardan öğrenmekte olduğunu anladı.

2022’de üsteğmen rütbesine terfi etti, İzmir Çiğli hava üssüne transfer oldu. İzmir, rahat, sahil bir şehirdi. Çiğli üssü daha küçüktü, operasyonlar daha organizeydi. Diyarbakır’daki yoğunluktan sonra bir nefes alma şansıydı.

Ama burada da değerini yeniden kanıtlaması gerekti. Binbaşı Murat, liderlik pozisyonlarındaki kadınlar hakkında şüpheliydi. Mecrin’e ikincil görevler verdi, bürokratik raporlar, veri analizleri. Mecrin her işi titizlikle yaptı. Yavaş yavaş Murat, onun olağanüstü olduğunu fark etti.

7. Bölüm: NATO Tatbikatı ve Dönüm Noktası

Dönüm noktası büyük bir NATO tatbikatında geldi. Türk hava sahasında onlarca müttefik uçak aynı anda uçuyordu. Kontrol kulesinde Mecrin ve ekip, trafiği koordine ediyordu. Tatbikat ortasında ana radar sistemi arızalandı. İki dakika boyunca uçakların yarısı görünmez oldu. Hava trafik kontrolünde iki dakika bir sonsuzluktu.

Mecrin, eğitimini hatırladı, mikrofonu aldı, bilinen son konumlara göre talimatlar verdi. Her uçağın yerini zihninde hesapladı, pilotlardan onay istedi, rotaları ayarladı. Ekip senkronize çalıştı. Radar geri geldiğinde tüm uçaklar doğru yerdeydi, hiçbir olay yoktu.

Tatbikattan sonra Binbaşı Murat onu çağırdı. Eleştiri beklerken tebrik aldı. “Baskı altında sakinliğin nadir. Seni küçümsediğimde hata yaptım,” dedi. Resmi bir özür değildi ama kabul görmek, Mecrin için bir madalyadan daha önemliydi.

8. Bölüm: İngiltere’de Farklı Bir Dünya

2023’te İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri ile değişim programı için seçildi. 6 ay süren program, NATO ortak operasyonlarına odaklanıyordu. Seçim titizdi; İngilizce akıcılık, hizmet geçmişi, üstlerden tavsiye ve mülakat.

Görüşmede, liderlik pozisyonunda az sayıda kadın olmanın baskısını sordular. Mecrin, iki kat fazla çalışması gerektiğini, küçümsendiği anlar olduğunu ama bunun onu daha güçlü ve kararlı yaptığını söyledi. Kadınlara ilham verme fırsatı olarak gördüğünü ekledi. Albay küçük bir gülümsemeyle onayladı.

Programa kabul edildi. Haberi vardiya sırasında aldı. Ailesi gurur duydu. Babası, “Türk kadınlarının güçlü ve yetenekli olduğunu dünyaya gösterdin,” dedi.

Brize Norton hava üssünde eğitim aldı. Her şey farklıydı ama iş tanıdıktı. Kimse kadın olduğunu umursamadı, sadece işini yapan bir subaydı. İlk kez değerini kanıtlaması gerekmeyen bir ortamda, özgürce çalıştı.

9. Bölüm: Ege’de Kurtarma Operasyonları

2024’te Ege Denizi’nde arama ve kurtarma operasyonlarına liderlik etti. Mülteci tekneleri, yüksek dalgalar, düşük sıcaklıklar. Hassas operasyonlardı. Bir kış günü, Lesbos yakınında batmakta olan bir teknede 50’den fazla kişi vardı. İki helikopter ve bir sahil güvenlik teknesi gönderdi. 47 kişi kurtarıldı, üç kişi boğuldu.

Mecrin eve döndüğünde yıllarca ilk kez ağladı. Kurtarılan hayatlar için gurur, kaybedilenler için acı. Ama vazgeçmedi. Operasyonları daha verimli hale getirmek için yeni protokoller geliştirdi, ekipleri eğitti. Başarılı kurtarma sayısı arttı, yanıt süresi azaldı.

10. Bölüm: İçsel Dönüşüm ve Liderlik

Kendini daha sert, duygusal olarak daha kapalı buldu. Diyarbakır’dan arkadaşı Aylin, “Daha güçlü ama daha uzak görünüyorsun,” dedi. Mecrin savundu ama Aylin haklıydı. Yalnız başına yetenekli olmak için destek istemeyi unutmuştu.

Bunun üzerinde çalıştı. Meslektaşlarına daha açık oldu, endişelerini paylaştı. Bu, ekibinin ona daha çok güvenmesini sağladı. Herkes sürecin bir parçası gibi hissetti. Liderliğin en güçlü kişi olmak değil, birlikte güçlü olabilmek olduğunu öğrendi.

11. Bölüm: Yeni Sorumluluklar ve Son Söz

2025’te Çiğli üssünün genel hava trafik kontrol koordinasyonunu üstlendi. Tüm kule operasyonlarını denetlemek, yeni kontrolörleri eğitmek, güvenlik protokolleri geliştirmek. Bazı yaşlı meslektaşlar terfisine küskündü. Cem adlı bir yüzbaşı kapasitesini sorguladı. Mecrin, savunmak yerine, endişesini anladığını, liderliğin hizmet süresi değil, yetkinlik ve özveri olduğunu söyledi. Zamanla en büyük destekçilerinden biri oldu.

28 yaşında, 7 yıllık askeri kariyerin ardından Mecrin, geriye dönüp baktığında kolay olmayan ama her fedakarlığa değen bir yolculuk görüyordu. Ama yolculuğu bitmemişti. Hala kırılacak bariyerler, yargılanacak insanlar vardı. Esenboğa’daki o görevli gibi, görünüşünden yargılayanlar.

Ama Mecrin, kim olduğunu biliyordu. Karmaşık hava operasyonlarını koordine ettiğini, hayat kurtardığını, yeni nesil kontrolörleri eğittiğini biliyordu. Bazen daha geleneksel bir hayatı düşünse de, yaptığı işin önemli olduğunu, dünyada bir etkisi olduğunu biliyor ve bu ona amaç veriyordu.

Küçümsendiği, güvenilmediği, aşağılandığı anlar önemli değildi. Önemli olan, her seferinde ayağa kalkıp değerini kanıtlamak ve ilerlemekti. Kimse bunu ondan alamazdı.

Mecrin, Türk Hava Kuvvetleri üsteğmeni, tam olarak olması gereken yerdeydi.

SON

 

Related Posts

Our Privacy policy

https://rb.goc5.com - © 2025 News