ANKARA’YA KİMYASAL SALDIRI! Kızılay Metrosunda 200 Bin Kişi Hedefteydi. Teşkilat 15 Gün Önce Çözdü!
.
.
Gölgelerdeki Kahramanlar
Bölüm 1: Gölgenin Ardında
Ankara, 2018 yılının Mart ayı. Şehir, kışın soğuk rüzgarlarının yerini baharın taptaze esintilerine bırakmaya başladığı günlerde, alışveriş merkezleri ve caddelerdeki kalabalıklar, normal bir yaşamın izlerini taşıyordu. Ancak, bu kalabalığın arasında, kimsenin farkında olmadığı bir tehlike gizleniyordu. Kızılay Metro İstasyonu, her gün 200.000 insanın geçtiği bir yerdi. Fakat bu kalabalık, bir terör saldırısının hedefi olabileceğini bilmiyordu.
Murat Kaya, Ankara Milli İstihbarat Teşkilatı’nda terörle mücadele daire başkanıydı. Gece yarısı, bilgisayar ekranında beliren şifreli mesajı çözmeye çalışırken, kalp atışları hızlandı. Mesaj, IŞİD hücresinin Ankara’ya kimyasal saldırı planladığını bildiriyordu. Hedef Kızılay Metro İstasyonu’ydı. Klor gazı kullanarak gerçekleştirilecek bu saldırı, 200.000 kişinin ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olabilirdi.
Murat, hemen ekibine talimat verdi. “15 günümüz var. Bu 8 kişilik hücreyi teker teker bulmalıyız. Panik yok, kimse duymasın.”
Bölüm 2: Tehlikenin Belirlenmesi
Murat, ertesi sabah acil bir toplantı düzenledi. Toplantıya, Ömer Demir, polis özel harekat komutanı ve diğer ekip üyeleri katıldı. Murat, şifreli mesajın içeriğini açıkladı. “30 Mart Cuma sabahı, Kızılay Metro’ya klor gazı saldırısı planlanıyor. 200.000 kişi oradan geçiyor. Bu, Türkiye’nin en büyük terör saldırısı olabilir.”
Ömer, “Hücrede kimler var?” diye sordu. Murat, “Henüz bilmiyoruz ama mesaj Suriye’den geldi. IŞİD komutanından.” dedi.
Murat, “Dikkatli olmalıyız. Erken yakalarsak diğerleri kaçar. Geç kalırsak saldırı gerçekleşir. Tam zamanı bekleyeceğiz” diye ekledi.
Bölüm 3: İzleme ve Takip
Günler geçtikçe, teşkilat tüm IŞİD sempatizanlarını taradı. Yaklaşık 1000 kişi listede yer alıyordu ama kimyasal bilgisi olanların sayısı sadece 30’du. Bu 30 kişi, 24 saat boyunca izlenmeye alındı. Telefon dinlemeleri, takipler ve fotoğraflar çekildi. Mart 21’de, Ahmet Yılmaz adında bir kimya mühendisinin ismi öne çıktı. Suriye’de IŞİD’e katılmış, 2 yıl kaldıktan sonra geri dönmüştü.
Murat, Ahmet’in dosyasını inceledi ve onu lider olarak belirledi. “Bulun onu!” diye emir verdi.
Bölüm 4: Ahmet’in Takibi
Ahmet, Ankara Sincan’da bir evde yaşıyordu. Teşkilat ekibi evi tespit etti. Gizli kameralar yerleştirildi ve telefon dinlendi. Akşam saat 7’de Ahmet, evden çıktı ve Kızılay’a gitti. Metro istasyonunda 20 dakika dolaşarak keşif yaptı. Güvenlik noktalarını gözlemledi, insanları saydı ve ardından geri döndü.
Murat, raporu aldı. “Ahmet keşif yaptı. Saldırı yakın. Acele etmeliyiz.” dedi.
Bölüm 5: Tehlikenin Yakınlığı
Ahmet’in her hareketi kaydedildi. Mart 23’te, Ahmet bir kimya malzemeleri mağazasına gitti ve 20 kilo klor tableti satın aldı. Teşkilat, satıcıyı sorguladı. Satıcı, “Havuz temizliği için aldım.” dedi. Murat, “Havuz temizliği değil, klor gazı yapacak.” diye düşündü.
Mart 24’te, Ahmet üç kişiyle buluştu. Teşkilat, bu üç kişiyi de fotoğrafladı ve kimlikleri tespit edildi: Mehmet, Hasan ve Ali. Üçü de IŞİD sempatizanıydı. Murat, “Dört kişi bulduk. Dört kişi daha var. Bulun onları.” dedi.
Bölüm 6: Son Hazırlıklar
Mart 25’te, Ahmet ve ekibi büyük bir naylon çuval aldı ve içine klor tabletlerini koydu. Sincan’daki eve taşıdılar. Teşkilat uzaktan gözlemledi. Mart 26’da evde hareketlilik arttı. Beş kişi daha geldi. Teşkilat, hepsini fotoğrafladı ve kimlikleri tespit edildi. Toplam 8 kişi oldu. Murat, “Hücre tamam. Şimdi bekleyeceğiz. Kimyasal hazırlıklarını bekleyeceğiz.” dedi.
Bölüm 7: Tehlikenin Sonu
Mart 28’de, Sincan’daki ev 24 saat gözetlendi. İçeride 8 terörist klor gazı hazırlıyordu. Klor tabletleri asit ile karıştırılıyordu. Gaz oluşuyordu ve tüplere dolduruluyordu. Kimyasal uzmanı Dr. Can Arslan, teşkilata rapor verdi. “Hazırladıkları miktar, kapalı alanda 2000 kişiyi öldürebilir. Çok tehlikeli. Acil müdahale etmeliyiz.” dedi.
Murat, “Yarın saldırıdan 12 saat önce o zaman basacağız.” diye yanıtladı.
Bölüm 8: Operasyonun Başlangıcı
Mart 29’da, gece saat 20’de Sincan’daki evde son hazırlıklar yapılıyordu. Klor gazı tüpleri hazırdı. Ahmet, ekibini bilgilendirdi. “Yarın sabah 7’de yola çıkacağız. Kızılay Metro’ya gireceğiz. Sabah 8’de patlama olacak.” dedi.
Dışarıda 50 polis özel harekat elemanı bekliyordu. Teşkilat ajanları her köşedeydi ve Murat Kaya operasyon emrini vermek üzereydi. Gece saat 23’de Murat, Ömer’i aradı. “Yarın sabah 7’de teröristler yola çıkacak ama biz gece 3’te basacağız. Evde yakalayacağız. Hazır olun.” dedi.
Ömer onayladı. “Anlaşıldı. 50 kişi hazır. Kimyasal koruma ekibi de var. Dr. Can da bizimle.” diye ekledi.
Bölüm 9: Operasyonun Gerçekleşmesi
Mart 30, gece saat 3’te, Sincan Sessiz Sokak’ta 50 polis özel harekat elemanı ev çevirdi. Dr. Can Arslan, kimyasal koruma ekibi ile hazırdı. Ömer, telsizden emir verdi. “Sessiz giriş. Gaz tüplerine dokunmayın. Hedefler canlı yakalanacak.”
Kapı kırıldı. Özel harekat, evi bastı. 8 terörist uykudaydı. Şaşırdılar ve direnemediler. İki dakikada 8’i de kelepçelendi. Dr. Can, evi taradı. Sekiz tüp klor gazı bulundu. Ömer rapor verdi. “8 hedef yakalandı. Sekiz tüp gaz ele geçirildi. Kimse zarar görmedi.”
Murat, telefondan dinledi ve rahat bir nefes aldı. “Tebrikler. Şimdi gazları imha edin.” dedi.
Bölüm 10: Başarı ve Sessizlik
Mart 30, sabah 8’de, Kızılay Metro İstasyonu’nda binlerce insan işe gidiyor, okula gidiyordu. Normal bir gün. Kimse, gece 3’te 8 teröristin yakalandığını ve sekiz tüp klor gazının imha edildiğini bilmiyordu.
Ankara Emniyet Müdürlüğü basına açıklama yaptı. “Ankara’da terör operasyonu. 8 IŞİD üyesi yakalandı. Bomba yapımında kullanılacak malzemeler ele geçirildi.” Ancak kimyasal saldırıdan ve Kızılay Metro’dan bahsedilmedi. 200.000 kişiden de söz edilmedi. Çünkü panik yaratılmak istenmiyordu.
Bölüm 11: Gölgelerdeki Kahramanlar
Murat Kaya ofisinde oturuyordu. Rapor hazırdı. 8 terörist tutuklandı, mahkemeye sevk edildi. 8 tüp klor gazı imha edildi. Potansiyel kayıp 2000 ölü, 10.000 yaralıydı. Gerçek kayıp sıfırdı.
Ömer ofise girdi. Murat’a baktı. “Başardık.” dedi. Murat gülümsedi. “Evet. Ama kimse bilmiyor.” Ömer, “En iyi zafer sessiz zaferdir.” diye yanıtladı.
Bölüm 12: Her Gün Yeniden Doğmak
Sevgili dostlar, görünmeyen kahramanlar her gün çalışıyor. Teşkilat, polis, istihbarat. 15 gün boyunca sessizce çalıştılar. 8 terörist izlendi ve her hareketi kaydedildi. Kimyasal saldırı engellendi ve 200.000 kişi kurtarıldı. Ama kimse duymadı. Çünkü en iyi operasyon duyulmayan operasyondur.
O sabah Kızılay Metro’da kahve içen adam, işe koşan kadın, okula giden öğrenci… Hiçbiri bilmiyordu ama hepsi ölümden döndü. Teşkilat sayesinde, polis özel harekat sayesinde ve Dr. Can Arslan sayesinde 15 günlük sessiz savaş kazanılmıştı.
Sonuç: Birlikte Güçlüyüz
Türkiye, bu tür tehditlerle karşı karşıya kalmaya devam edecekti. Ancak, Murat ve ekibi, her zaman hazır olacaklardı. Çünkü gerçek kahramanlar, gölgelerdeki savaşçılarıdır. Onlar, sessizce ama kararlılıkla savaşmaya devam edeceklerdi. Her bir operasyon, her bir başarı, halkın güvenliğini sağlamak için atılan bir adımdı. Ve bu adımlar, Türkiye’nin geleceği için kritik öneme sahipti.
Böylece, Murat ve ekibi, yeni tehlikelere karşı her zaman tetikte kalacaklardı. Çünkü, her gün, görünmeyen kahramanlar, halkın güvenliği için mücadele ediyordu. Ve bu mücadele, her zaman devam edecekti.