Fakir Kız, bir kazada kucağında bebekle baygın haldeki Milyoneri görür ve yardım etmeye karar verir
.
.
Bir Umut Yolculuğu
Ayşe, köyün en yoksul ailesinin kızıydı. Dağların eteğinde, eski bir kulübede annesiyle birlikte yaşar, sabahları tarlalarda çalışır, akşamları yaşlı komşularına yardım ederdi. Hayat ona kolay yüzünü hiç göstermemişti. Ama Ayşe’nin kalbi, sahip olduklarından daha büyük bir sevgiyle doluydu.
Bir kış günü, Ayşe, köyün yakınındaki virajlı yolda yürüyor, kasabaya inmek için otobüs bekliyordu. Hava soğuk, gökyüzü griydi. O sırada bir fren sesi ve ardından korkunç bir çarpışma duyuldu. Yolun kenarında bir araba, ağaca çarpmış, kaputu dumanlar içinde kalmıştı. Ayşe, korkuyla koştu. Arabanın kapısı açıktı. İçeride, şık takım elbiseli bir adam baygın halde yatıyor, kucağında ise ağlayan bir bebek vardı.
Ayşe, tereddüt etmeden arabaya yaklaştı. Adamın alnında kan vardı, nefes alıyordu ama bilinci kapalıydı. Bebek ise çaresizce ağlıyordu. Ayşe, adamı ve bebeği dikkatlice arabadan çıkardı. Kendi atkısını adamın başına sardı, bebeği sıcak tutmak için montunun içine aldı. Etrafta kimse yoktu; telefon çekmiyordu. Ayşe, yardım için köyüne doğru yürümeye başladı.
Köy yolunda, yaşlı komşusu Hasan Amca’yı buldu. Hasan Amca hemen at arabasını hazırladı. Ayşe, adamı ve bebeği kulübelerine götürdü. Annesi, adamın yarasına pansuman yaptı, Ayşe ise bebeği beslemek için süt ısıttı. Birkaç saat sonra adam kendine geldi. Gözlerini açtığında, yoksul ama sıcak bir odada olduğunu gördü. Ayşe’nin annesi ona gülümsedi: “Korkma, güvendesin.”
Adamın adı Kemal’di. İstanbul’un en zengin iş insanlarından biriydi. Bir iş seyahatinden dönerken, arabası buzlu yolda kaymıştı. Kucağındaki bebek ise kızı Elif’ti. Kemal, ilk başta nerede olduğunu anlamadı. Sonra Ayşe’nin ona yardım ettiğini öğrendi. Şaşkındı; hayatında ilk kez bir yabancının karşılıksız iyilik yaptığını görüyordu.
Ayşe, Kemal’in yanında kaldı. Onun ateşini kontrol etti, Elif’i uyuttu. Kemal, bu fakir kızın içtenliğine hayran kaldı. Birkaç gün boyunca köyde kaldılar. Kemal’in telefonu sonunda çekince yardım çağırdı. Ambulans geldi, Kemal ve Elif’i hastaneye götürdü. Ayrılırken Ayşe’ye minnetle baktı: “Sen olmasaydın, belki de ikimiz de hayatta olmayacaktık.”

Kemal, hastanede iyileşirken Ayşe’yi unutamadı. Kızının hayatını kurtaran bu genç kızı tanımak istiyordu. Birkaç hafta sonra, köye geri döndü. Ayşe ve annesinin yaşadığı kulübeyi buldu. Yanında kızı Elif ve bir sürü hediye getirmişti. Ama Ayşe hediyeleri almak istemedi. “Ben sadece insanlık görevimi yaptım,” dedi. Kemal ise ona bir teklif sundu: “Kızımın hayatını kurtardın. Ben de senin hayatını değiştirmek istiyorum. İstanbul’da sana iyi bir eğitim ve iş imkânı sağlayabilirim.”
Ayşe, annesiyle uzun uzun düşündü. Hayatında hiç köyden çıkmamıştı. Ama hayallerini gerçekleştirmek, annesine daha iyi bir yaşam sunmak istiyordu. Teklifi kabul etti. Kemal, Ayşe ve annesini İstanbul’a götürdü. Onlara güzel bir ev ve iş imkânı sağladı. Ayşe, okula başladı, annesi ise Kemal’in şirketinde çalışmaya başladı.
Ayşe, kısa sürede okuldaki en başarılı öğrencilerden biri oldu. Kemal’in kızı Elif ile kardeş gibi oldular. Ayşe’nin şefkati ve çalışkanlığı, Kemal’in ailesine mutluluk getirdi. Kemal, Ayşe’ye ve annesine gerçek bir aile gibi davrandı. Ayşe ise minnettarlığını çalışarak, insanlara yardım ederek gösterdi.
Yıllar geçti. Ayşe üniversiteye gitti, doktor oldu. Kemal’in şirketinde sosyal sorumluluk projelerini yönetti. Elif ise Ayşe’yi ablası gibi sevdi. Ayşe’nin köyden çıkıp İstanbul’a uzanan yolculuğu, bir kazada gösterdiği cesaretle başlamıştı. O gün, soğukta, yardım elini uzatmasaydı belki de hayatı bambaşka olacaktı.
Ayşe, her zaman insanlara yardım etmeyi sürdürdü. Fakir köyüne sık sık döndü, oradaki çocuklara burslar sağladı. Annesiyle birlikte, köydeki yaşlılara ve ihtiyacı olanlara destek oldu. Kemal ise Ayşe sayesinde hayatın gerçek değerini öğrendi. Zenginliğin sadece parayla değil, iyilikle ve sevgiyle ölçüldüğünü fark etti.
Bir gün, Ayşe köydeki çocuklara şöyle dedi: “Hayatta en önemli şey, başkalarının zor zamanlarında yanında olabilmek. Bir gün siz de birinin hayatını değiştirebilirsiniz.” Çocuklar ona hayranlıkla baktı. Ayşe’nin hikâyesi, köyde ve şehirde dilden dile dolaştı. Herkes onun cesaretini, iyiliğini örnek aldı.
Ayşe, bir kazada karşılaştığı Kemal ve Elif’in hayatını kurtarmış, kendi hayatını da değiştirmişti. Hikâyesi, umut ve iyiliğin en zor anlarda bile mucizeler yaratabileceğini gösteriyordu. Zengin bir adamın servetiyle değil, fakir bir kızın büyük kalbiyle başlayan bu yolculuk, gerçek bir aile, yeni bir hayat ve sonsuz bir umutla sona erdi.
Hikayenin Sonu
.