Dul kadın, ölen kocasının emriyle gömüldüğü eve kaçtı; içeri girdiğinde ağlamaya başladı

Gömülü Evdeki Sır – Carmina’nın Kurtuluşu
Carmina, kocasının ölümünden üç gün sonra eline ulaşan mühürlü bir mektubu titreyen elleriyle açtı. Rodolfo’nun tanıdık el yazısı, ona ve çocuklarına hemen o gece şehirden kaçmasını, kuzeydeki yeşil tepenin altındaki gömülü bir eve gitmesini söylüyordu. “Sadece orada güvende olacaksınız. Kimseye güvenme. Seni seviyorum. Gerçeği anlatamadığım için affet,” diyordu mektupta.
Carmina, Ciudad Lerdo’daki eski evinin penceresinden dışarı baktı. Her şey normal görünüyordu, ta ki siyah şapkalı bir adamın kapının önünde durduğunu görene kadar. Kalbi hızla çarptı, mektubu eteğinin cebine koydu ve çocuklarına seslendi. Esteban (11), Lucía (8) ve Mateo (5) annelerinin yüzündeki korkuyu anlamıştı. “Sadece söylediklerimi yapın. Hemen çıkıyoruz,” dedi Carmina. Çocuklar sessizce eşyalarını topladı.
Gece çöktüğünde, Carmina arka kapıdan sessizce çıktı. Yanlarında biraz yiyecek, su ve az miktarda para vardı. Şehirdeki köşeden döndüklerinde, beyaz kamyonetler ve koyu gömlekli adamlar onları bekliyordu. Adamlar ellerindeki fotoğrafa bakıyor, etrafta Carmina’yı arıyorlardı. Carmina, çocuklarını hızla başka bir yola, Rodolfo’nun yıllar önce gösterdiği eski mezarlık yanındaki patikaya yönlendirdi. “Bir gün kimse görmeden çıkmak gerekirse bu yolu kullan,” demişti Rodolfo.
Yarım saatlik yürüyüşten sonra kuru dere yatağına ulaştılar. Fakat uzaktan motor sesleri ve farlar duyuldu. Carmina, Mateo’yu kucağına aldı ve çocukları çalıların arasına sakladı. Kamyonetler aradı, ama bulamayınca gittiler. Carmina derin bir nefes aldı ve yürümeye devam etti.
Sabaha karşı Villa Unión’a vardılar. Rodolfo’nun mektubu “yeşil tepe” diyordu. Carmina, kuzeydeki çam ve meşe kaplı yükseltiyi gördü. Çocuklar yorgun ve uykulu olsa da annelerini takip etti. Tepeye vardıklarında, bir çam ağacında “RC” harflerini gördü. Rodolfo’nun bıçağıyla kazıdığı işaretlerdi bunlar. Ağaçtan ağaca izleri takip ederek, tepenin yamacında, köklerle ve yosunlarla kaplanmış, neredeyse görünmez bir kapı buldu. Elindeki eski anahtarı kilide soktu, kapı açıldı ve içeri girdiler.
Karanlıkta bir ses duydular. Carmina çocuklarını arkasına aldı, yere bir taş kaptı. İçeride yaşlı bir adam – Jacinto Salazar – ortaya çıktı. Rodolfo’nun beş yıl önce bu evi onunla birlikte yaptırdığını, ona önceden ödeme yaptığını ve Carmina gelene kadar burada kalmasını istediğini anlattı.
Gömülü ev, dışarıdan küçük görünse de içeride bir sığınak gibiydi. Yiyecekler, su, haritalar, eski bir radyo ve Rodolfo’nun kalın deri kaplı günlüğü vardı. Günlüğün ilk sayfasında Rodolfo’nun el yazısıyla bir itiraf vardı: “Seni koruyamadım, ama her şeyi sizi korumak için yaptım.”
Carmina sayfaları çevirdikçe, Rodolfo’nun yıllarca Vargas adlı bir adam ve onun adamları tarafından takip edildiğini, bir gün tesadüfen illegal bir konuşmaya şahit olduğunu, o günden beri ölüm tehdidi altında yaşadığını öğrendi. Son sayfalarda ise Rodolfo’nun yavaş yavaş zehirlendiğini, hastalandığını ve sonunda ölümünün bir cinayet olduğunu yazıyordu. Ayrıca, evdeki metal kutuda Vargas’ı suçlayacak belgeler, kayıtlar ve isimler vardı; ancak Carmina’ya bunları sadece hayatta kalmak için kullanmasını tembihlemişti.
Bir sabah, Jacinto dışarıda adamların sesini duydu. Carmina, çocukları gizli bir odadaki tünelden kaçırdı. Jacinto onları oyalarken, Carmina ve çocuklar tünelden çıkarak bir dereye ulaştı. Saatlerce yürüdüler, sonunda Rodolfo’nun günlüğündeki talimatla eski bir kulübeye vardılar. Kulübede yiyecek, battaniye, harita, biraz para ve bir silah vardı. Ayrıca, Rodolfo’dan başka bir mektup ve metal kutunun ikinci anahtarı vardı.
Gece kulübede saklanırken Jacinto, kanlar içinde ama hayatta geri döndü. Vargas’ın adamları onu öldü sanmış, ama Jacinto kaçmayı başarmıştı. Jacinto, Vargas’ın adamlarının yanlış günlüğü bulduğunu, Carmina’nın elindeki gerçek günlüğün ise gizli bölmede olduğunu anlattı.
Carmina, Vargas’a karşı durmaya karar verdi. Metal kutudaki belgeleri almak için tekrar gömülü eve dönmesi gerekiyordu. Jacinto ve çocukları kulübede bırakarak, silahıyla geri döndü. Evde her şey dağılmıştı ama kutu yerindeydi. Anahtarla açtı; içinde belgeler, fotoğraflar, kasetler ve Rodolfo’nun başka bir kimlikle düzenlenmiş Kolombiya doğumlu bir pasaportu vardı.
O anda Vargas ve adamları eve geldi. Carmina silahını kaldırdı, Vargas ise ona bir anlaşma teklif etti: “Bana muhasebe defterini getir, çocukların yaşasın.” Carmina, Rodolfo’nun günlüğündeki gizli notu fark etti: “Defter, hayatımı kurtardığın yerde.” Carmina, Vargas’a defterin Sonoita kasabasındaki eski klinikte olduğunu söyledi. Vargas, çocukları rehin tutarak Carmina’yı göndermeye razı oldu.
Ama Carmina, Vargas’ın istediği gibi hareket etmedi. Rodolfo’nun bir zamanlar bahsettiği Nuevo Casas Grandes’e, Rodolfo’nun kardeşi Gabriel’in yanına gitti. Gabriel, polis memuruydu ve Rodolfo’nun geçmişini biliyordu. Carmina ona kutudaki belgeleri verdi; Gabriel, Vargas’ı mahkum edecek kadar delil olduğunu ama çocukları kurtarmak için daha fazlasına ihtiyaçları olduğunu söyledi.
Carmina, Sonoita’daki eski kliniğe gitti. Orada Rodolfo’nun sakladığı defteri ve son mektubunu buldu. Mektupta Rodolfo, gerçek kimliğini ve geçmişini itiraf ediyor, Carmina’ya olan sevgisini anlatıyor ve ona “yaşamasını, geçmişe bakmamasını” söylüyordu.
Gabriel’in ekibi, Vargas’ın adamlarını etkisiz hale getirip çocukları kurtardı. Carmina, defteri Gabriel’e teslim etti. Vargas tutuklandı, medya onun suçlarını günlerce konuştu. Carmina ve çocukları yeni bir şehirde, Gabriel’in yardımıyla, güvenli bir hayat kurdu.
Carmina, Rodolfo’nun fotoğrafına bakarak ona teşekkür etti. Gömülü evin, sığınakların, planların ve gizli mektupların ardında, en büyük sırrın sevgi olduğunu anladı. Artık geçmişin acılarıyla değil, Rodolfo’nun kurduğu yeni gelecekle yaşayacaktı.
SON