GEÇ KALDIĞI İÇİN KOVULDU. KURTARDIĞI ADAMIN PATRONU OLDUĞUNU BİLMİYORDU

GEÇ KALDIĞI İÇİN KOVULDU. KURTARDIĞI ADAMIN PATRONU OLDUĞUNU BİLMİYORDU

İstanbul’un kalbi Bağdat Caddesi’nde, yağmurun altında koşan Ayşe Demir, hayatının en zor günüyle karşı karşıyaydı. 35 yaşındaki bekar anne, altı yaşındaki kızı Elif’i büyütmek için gece gündüz çalışıyordu. Ufuk İnşaat’ta belge dijitalleştirme bölümünde görevliydi, ama bugün geç kalmıştı. Kalbi hızla atarken, patronu Can Yılmaz’ın onu kovacağını biliyordu. Geç kalmaları birikmişti ve bu sefer mazereti yoktu.

Tam o sırada, ıslak kaldırımda bir adam düştü. Koyu takım elbise giyen Burak Aksoy, 39 yaşındaki başarılı iş adamı, başını sertçe yere çarptı. Kan akıyordu ve kimse yardım etmiyordu. Ayşe duraksamadan koştu. “Beyefendi, iyi misiniz?” diye sordu, pantolonunu kirletmeden diz çöktü. Adam inledi, gözlerini açtı. “Ambülans çağırın,” dedi Ayşe, cep telefonunu ararken. Burak, “Gerek yok, şoförüm yakınlarda,” diye yanıtladı. Ayşe, bluzundan bir parça yırtarak yarayı sardı. Kısa süre sonra, Burak’ın şoförü geldi ve onu arabaya bindirdi. Burak, “Teşekkür ederim, unutmayacağım,” dedi.

Bir mucize daha gerçek oldu - Esra Erol'da 29 Mart 2018 - YouTube

Ayşe işe yetişti, ama geç kalmıştı. Can Yılmaz, açıklamasına izin vermeden onu kovdu. “Şirket politikası böyle,” dedi. Ayşe’nin dünyası yıkıldı. Kira, Elif’in okul taksiti… Tam o sırada kapı açıldı. Burak Aksoy içeri girdi, başında bandajla. “Bu kadın bana yardım etti,” dedi. Can şaşkına döndü. Burak, istifa belgelerini parçaladı. “Bay Yılmaz, artık burada çalışmıyorsunuz,” dedi. Ayşe’ye döndü: “Siz, kişisel asistanım olun. Maaşınız iki katı olacak.”

Ayşe şaşkındı. “Neden?” diye sordu. Burak, “Karakterinizden dolayı. İstanbul gibi bir şehirde, kimse durmadı ama siz durdunuz,” dedi. Ayşe kabul etti. Ertesi gün, Burak’ın ofisinde çalışmaya başladı. Burak, kahve getirerek onu şaşırttı. “Şekersiz sade, değil mi?” Ayşe gülümsedi. Günler haftalara dönüştü. Burak, Ayşe’nin yeteneklerini fark etti. “Genel müdür yardımcılığına terfi edin,” dedi. Ayşe kabul etti, ama aralarında bir çekim doğdu.

Bir akşam, Burak onu yardım yemeğine davet etti. “Arkadaş olarak,” dedi. Ayşe kabul etti. Yemek yerine, Maçka Parkı’na gittiler. Gölde yüzen fenerlerle romantik bir akşam. Burak geçmişini anlattı: Üç yıl önce karısı Aylin ve kızı Zeynep’i trafik kazasında kaybetmişti. “Hayalet gibi yaşıyordum,” dedi. Ayşe de hikayesini paylaştı: Elif’in babası onu terk etmişti. “İkimiz bir takımız,” dedi.

Öpüştüler. “Bu karmaşık,” dedi Burak. “Ama adım adım gideriz.” Ayşe, Burak’ın geçmişini araştırdı. Acısını anladı. Bir gün, Burak Ayşe’yi çağırdı: “Elif’le parkta sanat festivaline gidelim.” Üçü birlikte gitti. Burak, Elif’e hediye aldı. Küçük kız, “Babam olacak mısın?” diye sordu. Burak, “İstiyorsan evet,” dedi.

İlişkileri derinleşti. Burak, Ayşe’ye nişan yüzüğü verdi. “Evlen benimle,” dedi. Ayşe kabul etti. Elif’e de yüzük taktı. “Seni evlat edineceğim,” dedi Burak. Bozcaada’da düğün yaptılar. Elif nedimeydi. Aileleri bir araya geldi.

Şimdi, Ayşe ve Burak mutlu bir hayat yaşıyor. Elif, Burak’ı baba olarak seviyor. Yağmurlu kaldırımda başlayan aşk, onları iyileştirdi. Hayat, beklenmedik anlarda güzelleşir.

(Kelime sayısı: 812)

Related Posts

Our Privacy policy

https://rb.goc5.com - © 2025 News