USTALAR YENİ KIZLA ALAY ETTİ, AMA ONUN YETENEĞİNİ GÖRÜNCE SESSİZLİĞE GÖMÜLDÜLER

USTALAR YENİ KIZLA ALAY ETTİ, AMA ONUN YETENEĞİNİ GÖRÜNCE SESSİZLİĞE GÖMÜLDÜLER

Canan Akgül için o sabah, Karadeniz’in serin rüzgarları eşliğinde başladı. Ancak bu sabah, onun hayatını değiştirebilecek bir iş görüşmesine giderken, tam anlamıyla bir felaketle sonuçlanmak üzereydi. Annesinin ilaçlarını vermek, kardeşinin okul masraflarını düşünmek ve yıllarca garsonluk yaptığı Hamsi Baba Balık Lokantası’ndan kurtulma hayaliyle yola çıkmıştı. Fakat şansı, ilk adımdan itibaren tersine dönmüş gibiydi.

Sabah otobüsü kaçırmış, cebindeki parayla taksi tutamayacak durumda olduğu için dik yokuşları topuklu ayakkabılarla koşarak aşmaya çalışmıştı. Ancak tam da Turağra Holding’in görkemli binasına birkaç sokak kala, aceleyle yürürken telefonuna bakan bir adamla çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle yere düştü, bileği burkuldu ve çantasındaki tüm belgeler kaldırıma saçıldı. Daha kötüsü, ödünç aldığı tek düzgün ayakkabısının topuğu kırılmıştı. Canan, yerdeki çamurlu kağıtları toplarken gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Hayalleri, kırık ayakkabısı gibi paramparça olmuştu.

USTALAR YENİ KIZLA ALAY ETTİ, AMA ONUN YETENEĞİNİ GÖRÜNCE SESSİZLİĞE  GÖMÜLDÜLER - YouTube

Kendisine çarpan adam ise, şık bir takım elbise içinde, soğuk ve kibirli bir ifadeyle ona bakıyordu. Yardım etmek yerine, “Koşan sendin hanımefendi,” diyerek durumu geçiştirdi. Canan, içindeki öfkeyi bastırmaya çalışarak, “Bu mülakat benim hayatımın şansıydı,” diye fısıldadı. Adamın yüzünde beliren kısa bir şaşkınlık ifadesi, yerini alaycı bir gülümsemeye bıraktı. “Eğer gerçekten o pozisyon için uygunsanız, kırık bir ayakkabı sizi durduramaz,” dedi ve uzaklaştı.

Canan, kırık ayakkabısını eline alarak, yalın ayak yola devam etmeye karar verdi. “Bu fırsatı kaçırmayacağım,” diye kendi kendine mırıldandı. Turağra Holding’in görkemli binasına vardığında, resepsiyondaki herkesin şaşkın bakışları altında içeri girdi. Çıplak ayakları, çamurlu belgeleri ve dağınık haliyle resepsiyon masasına yaklaştı. “Genel müdür asistanlığı pozisyonu için mülakatım var,” dedi kararlı bir sesle.

Resepsiyonist, Canan’ın haline bakarak küçümseyici bir ifadeyle onu süzdü. Ancak Canan, tüm bu bakışlara aldırmadan bekleme odasına geçti. İnsan Kaynakları Direktörü Selin Hanım, Canan’ı şaşkınlıkla karşıladı ama onu içeri almaktan vazgeçmedi. “Durumunuzu anlıyorum,” dedi Selin Hanım, “Lütfen elinizden gelenin en iyisini yapın.”

Canan, görüşme odasına girdiğinde, karşısında o sabah kendisine çarpan adamı gördü. Adam, masanın başında oturuyordu ve yüzünde hafif bir gülümsemeyle ona bakıyordu. “Demek yine karşılaştık,” dedi adam. Canan, şaşkınlıkla onun Turağra Holding’in genel müdürü Tugay Tura olduğunu fark etti. O an, tüm cesaretini toplayarak konuşmaya başladı. “Evet, bu sabah bir talihsizlik yaşadık. Ancak bu pozisyon için tüm yeterliliğe sahibim ve bu fırsatı hak ettiğime inanıyorum,” dedi.

Tugay, Canan’ı dikkatle dinledi. Onun kararlılığı ve dürüstlüğü, sabahki ilk izleniminden çok daha etkileyici gelmişti. Canan, mülakat sırasında yeteneklerini ve bu işi neden istediğini açıkça ifade etti. Görüşme sonunda Tugay, ona dönerek, “Beni etkilediniz. Kırık bir ayakkabı sizi durdurmadı. Pazartesi günü işe başlayabilirsiniz,” dedi.

Canan, gözlerine inanamadı. Bu, onun için sadece bir iş değil, ailesine daha iyi bir hayat sunabileceği bir fırsattı. Tugay’ın ofisinden çıktığında, gözlerinden mutluluk gözyaşları süzülüyordu. O gün, Canan için yeni bir başlangıcın ilk adımı olmuştu. Artık sadece kendisi için değil, ailesi ve hayalleri için de mücadele edecekti.

Related Posts

Our Privacy policy

https://rb.goc5.com - © 2025 News