**Bir Noel Mucizesi**

**Bir Noel Mucizesi**

Bir Noel gecesi, Meksika Şehri’nin sokakları rengarenk ışıklarla parlıyordu. İnsanlar el ele tutuşarak, aileleriyle birlikte hediye alışverişi yapıyor, kahkahalar arasında sıcak bir birliktelik hissi yaşıyordu. Ancak bu neşeli atmosferin ortasında, tamamen farklı bir sahne vardı.

Küçük bir kız çocuğu, soğuk kaldırımda büzülmüş bir şekilde oturuyordu. Üzerinde ince bir bluz vardı, elleri çıplak ve morarmıştı. Eski, yırtık bir oyuncak ayıya sıkıca sarılmıştı. Saçları dağınıktı, yüzü solgun ve yorgundu. Dudakları çatlamış, titriyordu. O sırada, siyah bir araba sokakta durdu. Arabadan inen kişi, 45 yaşında, şık bir takım elbise giymiş ve yorgun bir ifadeye sahip olan Alejandro Herrera idi.

Alejandro, zengin ve başarılı bir emlak girişimcisiydi. Ancak, dışarıdan görünen bu ihtişamın ardında yalnızlıkla dolu bir hayat vardı. Tam evine girmek üzereyken, kaldırımda büzülmüş küçük kızı fark etti. İlk başta güvenlik ya da polisi aramayı düşündü. Ancak küçük kızın zayıf bir şekilde elini uzatması, Alejandro’nun geçmişindeki acı bir anıyı hatırlamasına neden oldu.

Yıllar önce, Alejandro henüz sekiz yaşındayken, annesi onu terk etmişti. O gece, ince bir kazakla kapı önünde titrerken, sürekli tekrarladığı bir cümle vardı: “Neden kimse beni sevmiyor?” Bu anı, Alejandro’nun kalbini delip geçti. Küçük kıza yaklaştı, diz çöktü ve omzunu nazikçe salladı:

“Küçük, beni duyabiliyor musun? Adın ne?”

Kızın gözleri yavaşça açıldı ve titreyen bir sesle cevap verdi: “Benim adım Camila. Kimsenin istemediği kızım.”

Alejandro, bu sözler karşısında donup kaldı. Bu cümle, onun çocukluğundan gelen acıyı yeniden açmıştı. Hiç düşünmeden küçük kızı kucağına aldı. Camila’nın hafif vücudu buz gibiydi. Alejandro, onu sıkıca sararak hızla evine doğru yürüdü.

Evde, Alejandro’nun uzun yıllardır yanında çalışan hizmetçisi Teresa Ramírez, küçük kızı gördüğünde şok oldu. Alejandro, Camila’yı dikkatlice bir kanepeye yerleştirdi ve hemen doktor çağırmasını söyledi. Doktor geldiğinde, Camila’nın saatlerce sokakta kaldığını ve ciddi şekilde zayıfladığını belirtti. Ancak, doğru bakım ile iyileşebileceğini söyledi.

Alejandro, Camila’ya bakarken kendi çocukluğunu görüyordu. Yıllar önce terk edilen bir çocuk olarak yaşadığı acıyı, şimdi bu küçük kızın gözlerinde hissediyordu. Teresa, Alejandro’ya bu durumu kamuoyuna açıklamasını önerdi. Ancak Alejandro, kararlı bir şekilde kızın hiçbir yere götürülmeyeceğini söyledi. Bu karar, hem onun geçmişindeki yaraları iyileştirmek hem de Camila’ya yeni bir hayat vermek için verilmişti.

Camila, Alejandro’nun evinde yavaş yavaş kendine gelmeye başladı. Ancak, güven kazanması zaman alıyordu. Alejandro, ona sabırla yaklaştı, her adımında destek oldu. Bir gün, Alejandro Camila’ya şöyle dedi: “Burada, bu evde kimse sana bir yükmüş gibi davranmayacak. Sen değerlisin.”

Camila, bu sözler karşısında şaşırdı. Hayatında ilk kez, birinin onu gerçekten önemsediğini hissediyordu.

Related Posts

Our Privacy policy

https://rb.goc5.com - © 2025 News