DOMUZ AĞILINIZDA UYUYABİLİR MİYİM , SORDU HAMİLE… ÇİFTÇİNİN YAPTIĞI HAYATINI DEĞİŞTİRDİ

DOMUZ AĞILINIZDA UYUYABİLİR MİYİM , SORDU HAMİLE… ÇİFTÇİNİN YAPTIĞI HAYATINI DEĞİŞTİRDİ

.
.

Domuz Ahırında Bir Gece: Ayşe ve Ahmet’in Hayatını Değiştiren Karşılaşma

Karadeniz’in yeşil tepelerinde, Ahmet Yılmaz çiftliğinin çitlerini tamir ederken akşamın sessizliğini bir ses bozdu. Toprak yolda ağır adımlarla yaklaşan hamile bir kadın, Ayşe, gözyaşları içinde, eski terlikleriyle güçlükle yürüyordu. “Domuzlukta uyuyabilir miyim?” diye sordu sesi titreyerek. “Param yok, kalacak yerim yok. Sadece bir gece.”

Ahmet şaşırdı. 52 yıllık çiftlik hayatında böyle bir şeyle karşılaşmamıştı. Kadının karnı doğuma yakın, yüzü yorgun ve hüzünlüydü. “Domuzlarla uyumayacaksın,” dedi sonunda. “Arka tarafta eski bir samanlık var. Orada bir yatak ve birkaç battaniye bulabilirsin.” Ayşe’nin gözleri şaşkınlık ve minnettarlıkla doldu. “Gerçekten izin verir misiniz?” dedi. Ahmet ona yardım etti, samanlığa götürdü ve biraz su ile ekmek getirdi.

Gece ilerledi. Ahmet yatağında dönüp dururken Ayşe’yi düşünüyordu. Saat iki civarı bir çığlıkla irkildi. Ahıra koştu; Ayşe doğum sancısıyla kıvranıyordu. Panikledi; kamyonet çalışmadı, telefonlar cevap vermedi. Tam çaresizliğin ortasında, köyün eski ebesi Fatma Hanım arabasıyla çıkageldi. “Yardım lazım mı?” diye sordu. Ahmet ona minnetle içeri aldı.

Fatma, Ayşe’nin doğumunu samanlıkta gerçekleştirdi. Zor bir doğumdu; Ayşe bayıldı, bebek neredeyse boğuluyordu. Fatma tecrübeli elleriyle müdahale etti, göbek bağını çözdü, sonunda yeni doğan kızın ağlamasıyla herkes rahatladı. Ayşe çok kan kaybetmişti ama hayatta kaldı. Sabah olduğunda Fatma ve Ahmet onu eve taşıdılar.

Ayşe uyandığında şok yaşadı. Hiçbir şey hatırlamıyordu; adını, nereden geldiğini, yaşadıklarını. Fatma bunun geçici hafıza kaybı olabileceğini söyledi. Ahmet ise ona ve bebeğine bakmaya kararlıydı. Ayşe, “Neden bana yardım ediyorsun?” diye sordu. Ahmet sadece, “Çünkü herkesin domuzların yanında uyumaktan daha iyi bir yere ihtiyacı var,” dedi.

Günler geçtikçe Ayşe ve bebeği çiftlikte kaldı. Ahmet yemeklerini getirdi, Fatma her gün kontrole geldi. Ayşe, doğal bir anne gibiydi; bebeği Işık’ı sevgiyle büyütüyordu. Ancak geçmişini hatırlayamıyor, kim olduğunu bilmiyordu. Ahmet ona sabırla destek oldu.

DOMUZ AĞILINIZDA UYUYABİLİR MİYİM , SORDU HAMİLE… ÇİFTÇİNİN YAPTIĞI  HAYATINI DEĞİŞTİRDİ - YouTube

Bir hafta sonra Ahmet’in uzun süredir görmediği kız kardeşi Merve çiftliğe geldi. “Bir kadını ve bebeği barındırıyormuşsun, doğru mu?” dedi. Ahmet, “Beni ilgilendirmez,” diye karşılık verdi. Merve, Ahmet’in geçmişte kaybettiklerini telafi etmeye çalıştığını ima etti. Ahmet öfkeyle onu gönderdi.

Ayşe ise her şeyi duymuştu. “Birini kaybettiğini söyledi. Yerini koymaya çalıştığını…” dedi. Ahmet içini döktü; yıllar önce hamile eşi Zeynep’i ve doğacak kızlarını bir yağmurlu gecede kaybetmişti. O günden beri yalnız yaşarken Ayşe’nin gelişiyle eski acıları yeniden canlanmıştı.

Ayşe çiftlikte çalışmaya, bahçeye ve tavuklara yardım etmeye başladı. Hafızası yavaş yavaş geri geliyordu. Bir gün, eski kocası Mustafa çıkageldi. Ayşe’yi tehdit etti, Trabzon’daki evin tapusunu istedi. Ayşe korksa da, Ahmet onu korudu. Fatma, “Bir avukata danışmalısınız,” dedi. Rize’de genç bir avukat, Serkan, Ayşe’nin haklarını araştırdı. Tapu Ayşe’nin adına kayıtlıydı; Mustafa’nın yasal hakkı yoktu.

Ayşe evi satmaya karar verdi. Satıştan gelen parayla yeni bir hayat kuracaktı. Ama bir yere gitmek istemediğini fark etti. “Ben burada kalmak istiyorum, bu çiftlikte, seninle,” dedi Ahmet’e. Aralarındaki bağ güçlenmişti.

Tam o sırada Ayşe’nin eski sevgilisi Emre çiftliğe geldi. Kızının babası olduğunu öğrendi, Ayşe’ye destek olmak istedi. Ayşe ve Emre, birlikte bir aile kurmaya çalışıp çalışamayacaklarını konuştular. Ama Ayşe’nin kalbi Ahmet’teydi. Emre ise Ayşe’nin mutluluğunu önemsedi, Işık’ın hayatında bir baba olarak kalmaya karar verdi.

Çiftliğin borçları ortaya çıkınca Ayşe, evi satmaktan gelen parayı borcu kapatmak için kullandı. Köy halkı da yardım etti; Ahmet’in yıllarca yaptığı iyilikler karşılığını buldu. Emre de kalan eksik parayı tamamladı ve çiftliğe ortak oldu. Çiftlik kurtarıldı.

Mustafa tekrar tehdit etmeye geldiğinde ise köy halkı Ayşe’yi korudu. Mustafa, topluluğun karşısında pes etti ve gitti. Ayşe özgürlüğüne kavuştu.

Aylar geçti. Ahmet ve Ayşe çiftliği yeniden yapılandırdı, el yapımı peynir üretimine başladılar. Işık, sevgi dolu bir ortamda büyüdü. Emre ise yakınlarda bir iş kurdu, kızının hayatında aktif bir baba oldu.

Ahmet, Ayşe’ye sebze bahçesinde evlenme teklif etti. Düğünleri çiftlikte, köyün katılımıyla yapıldı. Fatma Hanım organizasyonu üstlendi. Işık, ilk adımlarını tören sırasında attı. Ayşe ve Ahmet, geçmişin acılarını birlikte iyileştirdiler.

Ayşe, domuz ahırında sığınak isterken umutsuz bir kadındı. Ama Ahmet’in doğru olanı yapma cesaretiyle, köyün desteğiyle, Emre’nin babalığıyla yeni bir hayat kurdu. Çiftlik artık sadece bir geçim kaynağı değil, sevgi ve dayanışmanın merkezi olmuştu.

Bir sabah, Ayşe mutfakta kahvaltı hazırlarken, Ahmet ve Işık’la birlikte yeni bir güne başladılar. Geçmişin acıları yerini huzura ve umuda bırakmıştı. Ayşe, “Bazen gerçekten bulmak için kaybolmak gerekir,” dedi. Ahmet ona sarıldı: “Sen bu dünyanın sunabileceği her iyi şeyi hak ediyorsun.”

Ve her şey, bir gece domuz ahırında sığınak isteyen hamile bir kadının kapıyı çalmasıyla başlamıştı…

SON

.

Related Posts

Our Privacy policy

https://rb.goc5.com - © 2025 News