Ay Işığında Çürüyen Çiftlik Evi

Ay Işığında Çürüyen Çiftlik Evi

Kasabamız küçücüktü. Nüfusu birkaç bini geçmezdi ve en yakın şehir arabayla iki saatten uzaktaydı. Burada herkes birbirini tanır, herkes birbirinin hikâyesini bilirdi. Bir sır saklamak neredeyse imkânsızdı. Ben o sıralar lise öğrencisiydim; her gün beraber vakit geçirdiğim en yakın arkadaşım Chris’le birlikte.

O sonbahar, kasabanın kenarındaki terk edilmiş bir çiftlik evi dilden dile dolaşıyordu. Sahipleri yıllar önce evi bırakıp gitmiş, ev beş yıldır çürümeye terk edilmişti. Lisedeki herkes bundan bahsediyor, hikâyeler uyduruyor, birbirine orayı keşfetmesi için cesaret veriyordu. Ben normalde böyle şeylere pek yanaşmazdım, ama Chris meraklıydı ve itiraf edeyim, ben de merak ediyordum.

Bir hafta sonu gecesi Chris konuyu açtı. Yapacak başka bir şeyimiz yoktu. İki el feneri bulup arabaya atladık ve evi bulmaya çıktık. Yalnızca yolun hangisi olduğunu biliyorduk ama ev, karanlıkta bile kendini belli ediyordu. Uzaktan bakınca, çürüyen panelleri, ot basmış bahçesi ay ışığında ürkütücü bir siluet çiziyordu. Giriş yolu çoktan kaybolmuştu; bu yüzden arabayı yol kenarına bırakıp tarlanın içinden yürümeye başladık. Saat neredeyse 01.00’dı. Ay, tarlayı gri bir duman gibi aydınlatıyor, yolumuzu görmemize yetiyordu.

Eve yaklaştıkça gece sessizleşti. Seslerin yerini, boğuk bir uğultu aldı. Ön kapının yeri belliydi ama kapısı yoktu; içerisi bizi bekliyordu. Chris önde, ben arkada adım attık. Çürüyen döşemelerin gıcırtısı dışında hiçbir ses yoktu. İçerideki çöpler ve dökülmüş duvar kâğıtları bize buranın neden terk edildiğini düşündürdü. Birkaç dakika içinde alt katı gezip bitirdik ve üst kata çıktık.

Üst kat neredeyse karanlıktı. Sanki pencereler yoktu, ay ışığı bile giremiyordu. Fenerlerimizi açtık. Koridorun sağında ve solunda yalnızca iki oda vardı. Chris soldaki kapıyı denedi, kilitliydi. Ben sağdaki odaya girdim, kapısı açıktı. Oda bomboştu; tavanda küf, duvarlarda dökülmüş sıva. Tek ilginç şey, tahtalarla kapatılmış bir pencereydi.

Merakıma yenilip çömeldim. İki tahtanın arasından dışarı bakmak istedim. Belki çatıya açılıyordur, belki gizli bir balkon vardır diye düşündüm. Ama pencere sadece tarlaya bakıyordu. Ve o anda, ay ışığında eve doğru yürüyen bir silueti gördüm. Yalnızdı. Ve doğrudan buraya geliyordu.

Hızla kalktım, fısıltıyla Chris’e “Biri geliyor” dedim. Kalbim karnımda atıyordu. Chris de gelip baktı ama biz daha bakamadan, alt kattan gelen ayak seslerini duyduk. Biri çoktan içeri girmişti. İkimiz de donup kaldık. Nefesimizi tutmuş, açık kapıdan koridora bakıyorduk. Adımlar merdivenleri tırmandı, yavaşça yaklaştı. Sonunda karanlık koridorda bir adamın iri gölgesi belirdi. Sırtı bize dönüktü, kilitli kapıyı açmakla meşguldü. Bizden yalnızca dört beş adım uzaktaydı.

Ben nefesimi tutarken o kapıyı açtı ve içeri girdi. Ama içeri girerken, içeride başka bir adamla göz göze geldim. Diğer odanın loşluğunda duruyordu, yüzü seçilmiyor ama gözleri parlıyordu. Bakışımız bir anlık kesildi; kapı kapandı ve fısıltılar başladı. İki adam içeride bir şey konuşuyordu. Chris’le birbirimize bakıp bir karar verdik. Koşmaya başladık. Koridor, merdiven, alt kat, sonra dışarı. Arkadan kapının açıldığını, ayak seslerinin peşimize düştüğünü duydum ama geriye bakmadım. Tarladan arabaya kadar durmadık. Arabaya atladık, çalıştırdık, yola çıktık.

Eve dönene kadar tek kelime etmedik. Şoktaydık. Orada ne döndüğünü bilmiyorduk. Kimdi bu adamlar? Neden oradaydılar? Ve en önemlisi, kilitli kapının ardında ne saklanıyordu?

Polisi arayamadık. Kaçak girmiştik. Gençtik, aptaldık. Ama içimde bir his vardı. O evde sıradan bir şey olmuyordu. O ev, bir şey saklıyordu. Bunu sezmiştim.

Bir ay sonra çiftlik evi satıldı ve hemen yıkıldı. Hiçbir açıklama yapılmadı. Ne olduğunu asla bilemeyeceğiz. Belki bir sırra tanık olduk, belki de yalnızca yanlış zamanda yanlış yerdeydik. Ama bir daha asla terk edilmiş bir eve girmeyeceğime yemin ettim.

Şimdi hâlâ o gecenin ay ışığını, tahtalar arasından gördüğüm gölgeyi ve koridorda yankılanan fısıltıları hatırlıyorum. O eve dair her şey yok edilmiş olabilir ama gecenin içindeki sessizlik hâlâ kulaklarımda.

Related Posts

Our Privacy policy

https://rb.goc5.com - © 2025 News