BİR MİLYONER YERİN ALTINDAN BİR SES DUYDU, KAZDIĞINDA ŞOK OLDU!

BİR MİLYONER YERİN ALTINDAN BİR SES DUYDU, KAZDIĞINDA ŞOK OLDU!

.
.

BİR MİLYONER YERİN ALTINDAN BİR SES DUYDU, KAZDIĞINDA ŞOK OLDU!

 

Yükselen güneş, İstanbul’un gökdelenlerini altın rengine boyarken, Rıza Aksoy hayatının en büyük girişimi olacak şantiyeye adım attı. Esenler İş Merkezi kompleksi, bölgeyi lüks bir iş merkezine dönüştürmeyi vadeden milyon liralık bir projeydi. yaşındaki Rıza, ülkenin inşaat sektörünün en saygın iş adamlarından biriydi.

Rıza, başmühendisi Cem‘in eşliğinde ilerliyordu.

—Takvimin ilerisindeyiz Rıza Bey. İlk aşama iki ay erken teslim edilecek.

—Harika iş. Hissedarlarla yapacağımız toplantıdan önce B bloğun temellerini kontrol etmek istiyorum.

Gürültülü makineler arasında yürüdüler. Rıza, her işçiyi adıyla tanımaya özen gösterirdi: “İyi bir lider, inşaattaki her tuğlanın değerini bilir.”

Gelecekteki B bloğun yeni kazılmış alanına geldiklerinde garip bir şey oldu. Rıza, ayaklarının altında hafif bir titreşim hissetti. Çevredeki ağır makinelere bağladı, ancak durduğunda his devam etti.

—Cem, makineleri durdurmalarını söyle.

—Nasıl yani beyefendi? Bu bölümde süre sıkıntımız var.

Durdurun hemen!

Cem telsizini kaldırdı ve tüm ekipmanların kapatılması emrini verdi. Şantiye alışılmadık bir sessizliğe büründü.

Rıza, sessizlik işareti vererek elini kaldırdı. Gözlerini kapattı, konsantre oldu ve sonra duydu: Toprağın altından gelen boğuk bir ses. Zayıf ama belirgin. Üç ritmik vuruş. Sanki biri bir şeye vuruyormuş gibi.

—Bunu duyuyor musun? —diye fısıldadı Rıza.

Cem’in yüzü şaşkınlık maskesine dönüştü. —Aman Tanrım, sanki aşağıda biri var!

ELİF: GÖMÜLÜ SIR

 

Rıza tereddüt etmeden, yakındaki bir işçiden bir kürek kaptı ve titreşimleri hissettiği tam noktayı kazmaya başladı. Pahalı İtalyan takım elbisesini lekeliyor, ayakkabıları çamura batıyordu ama umursamıyordu.

Kürek sert bir şeye çarptığında, metalik bir ses çıkararak Rıza’nın kalbi hızlandı. Aleti kenara attı ve tırnaklarının kırılmasını umursamayarak elleriyle kazmaya başladı.

Rıza, neredeyse bir metre derinliğe gömülü, sandığa benzer küçük bir metal kutuyu ortaya çıkardı. Kutunun küçük bir asma kilidi vardı. Rıza, işçilerden birinin verdiği balyozla onu kırdı.

Kapağı açtığında, ciğerlerinden hava çekildi. İçinde bir kız vardı. yaşından büyük değildi. Solgundu, susuz kalmıştı ama mucizevi bir şekilde hâlâ nefes alıyordu. Büyük koyu gözleri, ani ışıkla hafifçe aralandı.

—Ambulans çağırın hemen! —diye bağırdı Rıza, ceketini çıkarıp çocuğu sardı.

Dakikalar içinde şantiye bir acil durum sahnesine dönüştü. Rıza, kızı bir sağlık görevlisi dışında kimseye vermeyi reddetti ve Acıbadem Hastanesi’ne kadar tüm yol boyunca onun elini tuttu.

Üç saat sonra, doktor Can Yılmaz Rıza’ya yaklaştı. —İnanılmaz bir şekilde stabil. Çocuk ileri derecede susuzluk ve hipotermi durumundaydı. Çok az kalmıştı.

—Bir şey söyledi mi? Kim olduğunu söyledi mi? —diye sordu Rıza.

—Şimdiye kadar sadece tek bir kelime: Elif. Adı olabilir ama emin değiliz.

Rıza, Elif’in yatağının yanında kaldı. Koridorda, sosyal hizmet uzmanı Bayan Emine onu bekliyordu.

—Elif’in geçici velisini görüşmemiz gerekiyor. Polis kayıp çocuk kayıtlarını kontrol ediyor ama henüz bir şey yok. Taburcu olduktan sonra bir devlet sığınağına gitmesi gerekecek.

Rıza, o kırılgan çocuğun kalabalık bir sığınağa götürülmesi fikrine dayanamadı. Sonuçlarını düşünmeden kelimeler ağzından döküldü: —Peki ya ben onun geçici velisi olursam?

Bayan Emine, şaşkınlıkla gözlüğünü düzeltti. Rıza, itiraz kabul etmeyen bir tonla: —Gereken her şeyi yapın. Tüm masrafları ve sorumlulukları ben üstleneceğim.

O gece Rıza, Elif’in yatağının yanındaki rahatsız bir koltukta uyudu. Hayatında ilk kez gerçekten önemli bir şey yaptığına dair kesinlik hissediyordu.

 

ISTIFA VE YENI BIR AMAÇ

 

Rıza, hayatını tamamen yeniden düzenledi. Uluslararası gezileri iptal etti, sorumlulukları devretti ve ilk kez ofise ilk gelen ve en son çıkan o değildi. Ancak bir hafta sonra, yönetim kurulu başkanı Murat, Aksoy İnşaat’ın imajı hakkında endişelenerek olağanüstü bir toplantı çağırdı.

—Şirketin imajına zarar verme korkusu, gerçek bir çocuktan bahsettiğimizi unutturuyorsa, o zaman kırılgan bir temel üzerine inşa ediyoruz demektir —dedi Rıza.

Toplantı bittiğinde, Rıza istifa kararını açıkladı: —Aksoy İnşaat’ın başkan ve CEO’luğu görevinden derhal geçerli olmak üzere istifa ediyorum.

Eve geldiğinde, Elif ona doğru koştu. —Gitmiyor musun? diye sordu.

—Hayır, Elif, hiçbir yere gitmiyorum. —diye yanıtladı Rıza.

Rıza, Elif’i özel bir okula kaydettirdi ve hayatını tamamen ona adadı. Ancak dış dünya hikayeye takıntılıydı. “Kahraman mı yoksa usta manipülatör mü? Milyoner ve gizemli kızın gerçek hikayesi” diye manşetler atılıyordu. Rıza, tüm sosyal medya hesaplarını kapattı.

Sosyal hizmet uzmanı Bayan Emine, Rıza’ya Elif’in geçmişi hakkında rahatsız edici bilgiler bulduklarını bildirdi. Çocuk muhtemelen bir çocuk ticareti ağının kurbanıydı ve bulunan arazi, kara para aklama planının bir parçasıydı.

—Beni asıl meraklandıran, neden birisi Elif’i tam o araziye bırakırdı? —diye sordu komiser Hakan Demir.

—Belki de özellikle sizin onu bulmanızı istiyorlardı —dedi Hakan.

Rıza, bu çıkarımlarla başının döndüğünü hissetti. Elif sadece rastgele bir kurban değildi. O, bir tanıktı.

 

YENİ ŞAFAK KÖYÜ

 

Polis şebekeyi çökertmek üzereyken, Rıza, Elif’i tehlikeden korumak için Şile’deki terk edilmiş çiftliğine kaçırmak zorunda kaldı. Onlara, kendisinin bile yıllardır unuttuğu, babasından miras kalan eski bir arazi sığınak oldu.

Yardımcısı Ayşe, İsmail Usta ve bekçi Cemal Amca’nın sadakatiyle, terk edilmiş çiftlik yeniden inşa edildi. Rıza’nın sosyal projelerine yardım ettiği insanlar, ona en çok ihtiyaç duyduğu anda ona destek olmak için geldiler.

Rıza, Elif’e baktı. —Burayı kalıcı yuvamız haline getirebiliriz. Sadece bizim için değil, yeni bir başlangıca ihtiyacı olan diğer aileler için de.

Bu fikir Rıza’nın zihninde bir şeyleri ateşledi. Mühendislik bilgisini kullanarak, küçük, kendi kendine yeten bir topluluk projesinin taslağını çizdi: Yeni Şafak Köyü.

Elif’in ifadesi, şebekeyi çökertmek için gereken son kanıtı sağladı. Elif, Rıfat Güneş’i teşhis etti ve kendisinden kurtulmaları emrinin geldiğini söyledi. Oktay Doğan ve diğerleri tutuklandı.

Bir yıl sonra, Yeni Şafak Köyü, yardıma ihtiyacı olan onlarca aileye onurlu bir yuva oldu.

Bir akşam, Rıza ve Elif verandada oturmuş, köydeki evlerin ışıklarını izliyorlardı. Elif, Rıza’nın omzuna yaslandı. —Beni bulduğun o gün, sanırım aslında seni ben buldum.

Rıza, duygulanarak gülümsedi. —Kesinlikle haklısın, Elif. Beni kendi kalbimin karanlığından çıkardın.

Rıza, o gün şantiyede duyduğu sesin sadece bir yardım çığlığı değil, aynı zamanda hayatını kurtaracak bir çağrı olduğunu anladı. Hayatta anlamlı olan tek şey, paylaşıldığında katlanan sevgidir. Bu, hiçbir beton imparatorluğunun asla sağlayamayacağı gerçek zenginlikti.

.

Related Posts

Our Privacy policy

https://rb.goc5.com - © 2025 News