ABD İstihbaratı Türk Pilotu Kandırdı — MİT Anında Duruma Müdahale Etti
.
.
Bölüm 1: Gökyüzündeki Sadakat
Konya 3. Ana Jet Üssü’nde görev yapan yüzbaşı Deniz Kaya, 32 yaşında, F-16 pilotuydu. On yıldır gökyüzünde süzülüyor, uçuş saatleri yüzlerceyi bulmuştu. Disiplinli, titiz ve güvenilir bir subay olarak tanınıyordu. Türkiye’nin savunma gücünün önemli bir parçasıydı.
Ancak o gece, şehir merkezindeki bir otel odasında, hayatının en kritik anlarından birini yaşıyordu. Karşısında oturan adam, sivil danışman kılığında, ancak gerçekte Amerikalı bir istihbarat görevlisiydi. Elinde kalın bir zarf vardı; içinde yüklü miktarda para. Adam Deniz’e “Sadece rutin uçuş verileri, kimseye zarar gelmez,” diyordu. Deniz ise sessizdi, zarfın ağırlığını hissediyor, teklifin anlamını çözmeye çalışıyordu.
Bölüm 2: MİT’in İzinde
Deniz’in habersiz olduğu şey, yan odada MİT ekibinin onu izlediğiydi. Gizli sistemler yerleştirilmiş, her kelimesi kaydediliyordu. Amerikalılar Deniz’i aylarca takip etmiş, mali durumunu ve kişisel zafiyetlerini incelemişti. Ancak MİT süreci başından beri kontrol altındaydı.
Üç ay önce Ankara’daki MİT genel merkezinde, kontrast piyonaj birimi yabancı servislerin Türk askeri personeline yönelik dijital temaslarını analiz ediyordu. Selma adlı analist, Washington merkezli bir şirket adına çalışan David Miller adlı şüpheli bir profili fark etti. Son iki ayda 25 Türk pilot ve mühendisle temas kurmaya çalışmıştı. Hepsi F-16 programında kritik görevlerdeydi.
Bölüm 3: Tuzak Kuruluyor
David Miller’ın LinkedIn profili profesyonel görünüyordu ama takipçi listesi yapaydı, VPN üzerinden Amerikan Savunma Bakanlığı ağına bağlanıyordu. Selma’nın raporu üst birimlere ulaştı, alarm seviyesi yükseldi.
Deniz, David’den gelen mesajları görmüştü ama yanıt vermemişti. MİT, Deniz’i Ankara’ya çağırdı ve David’in gerçek kimliği ve niyeti hakkında bilgilendirdi. Deniz’den David ile kontrollü iletişim kurması istendi; her adımı MİT izleyecekti.

Bölüm 4: İlk Buluşma
Deniz, David’e kısa bir mesaj gönderdi: “Kahve içebiliriz.” David hemen yanıt verdi ve Kızılay’da bir kafede buluştular. David, Türk kültürünü, yemeklerini ve savunma sektörünü konuşarak güven kazanmaya çalıştı. Deniz ise dikkatli ve kontrollüydü.
David, F-16 Block 30’un modernizasyon sürecine dair sorular sordu. Deniz genel cevaplar verdi, kritik detaylardan kaçındı. David küçük hediyelerle ilişkiyi ilerletmeye çalıştı; Deniz MİT’in talimatıyla kabul etti.
Bölüm 5: İkinci Buluşma ve Teklif
İki hafta sonra David, Deniz’i Ankara’nın lüks bir restoranına davet etti. Aile, kariyer ve pilotluk deneyimleri üzerine sohbet etti. Ardından asıl teklifi sundu: Aylık 1000 dolar karşılığında F-16 operasyonları hakkında genel bilgiler vermek.
Deniz rolünü sürdürdü, “Düşünmem lazım” dedi. David, teklifini 2000 dolara çıkardı ve ödemeyi nakit ya da offshore hesapla yapabileceğini söyledi. Deniz, “Ben Türk subayıyım, vatanımı satmam” diyerek teklifi reddetti.
Bölüm 6: Operasyonun Sonu
David, aniden MIT ajanları tarafından gözaltına alındı. Sahte kimlik kullandığı, Türk subaylarını yasa dışı bilgi vermeye zorladığı belgelendi. Laptopunda 15 Türk pilotun isminin olduğu liste ve planlar bulundu.
Sorguda David, gerçek kimliğinin Thomas Wright olduğunu itiraf etti. Amerikan Savunma İstihbaratı’nda görevliydi ve Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan’da casusluk yapıyordu. Ancak Türkiye’nin kararlı tutumu ve kanıtları karşısında sessiz kaldı.
Bölüm 7: Ağın Çöküşü ve Diplomasi
İstanbul’da iki casus daha gözaltına alındı. Toplam 5 ajan etkisiz hale getirildi. Ankara’da ABD Büyükelçisi ile diplomatik görüşmeler yapıldı. Türkiye, casusluk faaliyetlerinin önüne geçerken ulusal güvenliğini koruduğunu gösterdi.
Mahkemede Deniz şahit olarak dinlendi. “Kendimi test ediliyormuş gibi hissettim ama tereddüt etmedim. Ben Türk subayıyım, paramla satın alınmam,” dedi.
Bölüm 8: Vatan İçin Direniş
David ve ekibi sınır dışı edildi. Türkiye’nin en güçlü kalkanının ne F-16’lar ne radarlar ne de füzeler olduğu, vatanını seven insanların olduğu bir kez daha kanıtlandı. MİT personeli, bordo bereliler, pilotlar ve isimsiz kahramanlar, ülkeyi korumak için gece gündüz çalışıyordu.
Deniz ve ekibi, sadece gökyüzünde değil, istihbarat savaşında da zafer kazanmıştı. Vatanın güvenliği için verilen mücadele, sessiz ama etkiliydi.
Son