“Bakiyeniz varsa iki katını öderim” — Müdür, onun banka CEO’su olduğunu bilmeden güldü

“Bakiyeniz varsa iki katını öderim” — Müdür, onun banka CEO’su olduğunu bilmeden güldü

Kayıp Zamanın İzinde

Ankara’nın eski semtlerinden birinde, dar sokakların kıvrıldığı, taş binaların gölgesinde küçük bir kahvehane vardı. Kahvehanenin sahibi Mehmet Usta, ellili yaşlarında, hayatını bu semte adamış, yüzünde yılların yorgunluğunu taşıyan bir adamdı. Mehmet Usta’nın en büyük tutkusu, kahvesini pişirmek kadar, buraya gelen insanların hikayelerini dinlemekti.

Bir sonbahar akşamı, kahvehane yine müşterilerle doluydu. Dışarıda rüzgar hafifçe esiyor, sararmış yapraklar sokaklarda dans ediyordu. Mehmet Usta, tezgahın arkasında otururken kapı açıldı ve içeriye genç bir kadın girdi. Üzerinde eski püskü bir kaban, gözlerinde ise derin bir hüzün vardı. Kadın, kahvehaneye adım atar atmaz sessizlik çöktü.

Mehmet Usta, kadına sıcak bir tebessümle yaklaştı ve “Hoş geldiniz hanımefendi, size nasıl yardımcı olabilirim?” diye sordu. Kadın, çekingen bir sesle “Bir kahve, lütfen. Ve biraz huzur,” dedi. Mehmet Usta, ona en güzel kahvesinden ikram etti ve yanına oturdu.

Bakiyeniz varsa iki katını öderim” — Müdür, onun banka CEO'su olduğunu  bilmeden güldü - YouTube

Kadının adı Elif’ti. Ankara’ya yeni gelmiş, hayatının en zor döneminden geçiyordu. İşini, ailesini ve sevdiği insanları bırakmış, kendini bulmak için yollara düşmüştü. Mehmet Usta, Elif’in hikayesini sabırla dinledi. Her kelimesinde hayatın acı gerçeklerini, kayıpları ve yeniden doğuşu anlattı.

Geceler ilerledikçe, kahvehane sadece kahve içilen bir yer olmaktan çıktı; Elif ve Mehmet Usta için bir sığınak, bir umut kapısı oldu. Elif, Mehmet Usta’nın anlattığı eski Ankara hikayelerinde kendini buluyor, Mehmet Usta ise Elif’in gençliğinde kaybettiği cesareti görüyordu.

Bir gün, Elif kahvehaneye geldiğinde yanında küçük bir defter getirmişti. Defterde yazdığı şiirleri Mehmet Usta’ya okudu. Her şiir, umut ve acı arasında bir köprüydü. Mehmet Usta, Elif’in yeteneğini keşfetti ve ona destek olmaya karar verdi. Mahallede küçük bir sergi açtı; Elif’in şiirleri duvarlarda, kahvehanenin sıcak atmosferinde hayat buldu.

Zamanla, Elif’in hayatında değişimler başladı. Küçük adımlarla, yeniden güvenle, yeniden sevgiyle doldu. Mehmet Usta ise Elif’in yanında, hayatın zorlukları karşısında dimdik durmanın anlamını yeniden hatırladı.

Bir sonbahar akşamı, kahvehane yine doluydu. Elif, Mehmet Usta’ya dönerek “Bana ikinci bir hayat verdin, teşekkür ederim,” dedi. Mehmet Usta ise gülümseyerek “Hayat, en karanlık anlarında bile umut verir, yeter ki onu görebilelim,” diye cevap verdi.

Related Posts

Our Privacy policy

https://rb.goc5.com - © 2025 News