(PART 2) CIA Türk Mühendisi Kandırıp ASELSAN’a Sızmaya Çalıştı — 48 Saat Sonra Her Şey Çöktü

Part 2: Derin Ağlar ve Görünmez Savaş

1. Bölüm: Gölgedeki İzler

Emre Kaya, Ankara’daki evine döndüğünde, yaşadıklarının ağırlığı omuzlarına çökmüştü. ASELSAN’ın koridorları artık ona eskisi kadar huzurlu gelmiyordu. Bilgisayar ekranındaki kodlar, devre şemaları ve projelerin arasında, bir şeylerin peşinde olduğunun farkındaydı. MİT’in koruması altında olsa da, içindeki şüphe büyüyordu: Ya hâlâ izleniyorsa? Ya başka bir tuzak kurulmuşsa?

Ayşe Demir ise, MİT Genel Müdürlüğü’nün yeraltı operasyon katında, sorgu odasında elde edilen bilgiler üzerinde çalışıyordu. Serkan’ın itirafları, CIA’in Türkiye’de kurduğu casusluk ağının sanılandan çok daha derin olduğunu gösteriyordu. Ayşe, ekibiyle birlikte sızma girişiminin yalnızca bir başlangıç olduğunu anlamıştı.

2. Bölüm: Yeni Hedefler

Ayşe, Ankara’dan İstanbul’a acil bir ekip gönderdi. Çünkü sorguda ortaya çıkan bir isim, ASELSAN dışında başka savunma şirketlerine de sızma girişimi olduğunu gösteriyordu. TAI, Roketsan ve Havelsan’da çalışan genç mühendislerin sosyal medya hesapları, yabancı danışmanlık teklifleriyle doluydu.

Ayşe, “Bu bir zincir. Emre yalnızca bir halkası,” dedi. Ekip, tüm savunma sanayi çalışanlarını uyaracak bir protokol hazırladı. Gizli bir toplantıda, “Güvenlik duvarları sadece bilgisayarlarda değil, insanlarda da olmalı,” diye ekledi.

Emre ise, ASELSAN’daki ofisinde, yeni bir projeye atanmıştı. Koral Elektronik Harp Sistemi’nin yazılım güncellemesi için bir ekip kuruldu. Emre, ekibindeki herkesi dikkatle gözlemlemeye başladı. Özellikle yeni gelen bir mühendis, Selin, ona garip geliyordu. Selin, Boston’da bir yıl eğitim almış, teknolojiye fazlasıyla hâkimdi ve sürekli ABD’den gelen e-postalar alıyordu.

3. Bölüm: Şüphe ve Takip

Emre, şüphelerini Ayşe’ye iletti. Ayşe, Selin’in geçmişini araştırmaya başladı. Selin’in Boston’daki eğitiminde, CIA ile bağlantılı bir teknoloji firmasında staj yaptığı ortaya çıktı. Ayşe, “İkinci bir halka mı?” diye düşündü.

MİT, Selin’in tüm dijital hareketlerini izlemeye aldı. Selin, bir gece ofiste geç saatlere kadar kalıp, Koral’ın yazılım kodlarını inceledi. O an, Ayşe’nin ekibi devreye girdi. Selin’in bilgisayarına uzaktan erişim sağlandı ve ABD’ye gönderilmek üzere hazırlanan şifreli bir dosya tespit edildi.

Ayşe, Emre’ye “Ofiste kimseyle özel bilgi paylaşma. Her hareketini bize bildir,” dedi. Emre, artık sadece bir mühendis değil, bir istihbarat çalışanı gibi davranıyordu.

4. Bölüm: Uluslararası Ağ

Ayşe, elde edilen verilerle uluslararası bir ağın haritasını çıkardı. CIA’in Türkiye’deki casusları, üniversite yıllarından itibaren seçilmiş, yurt dışı burslarıyla eğitilmiş ve kritik kurumlara yerleştirilmişti. Sadece ASELSAN değil, enerji, iletişim ve finans sektörlerinde de benzer sızma girişimleri vardı.

Ayşe, NATO toplantısına katılmak üzere Brüksel’e gitti. Orada, Türk delegasyonuna, ABD’li yetkililerin Türkiye’nin savunma projelerinde daha fazla şeffaflık talep ettiğini fark etti. Ayşe, “Şeffaflığın bedeli, güvenliktir,” diyerek Türk heyetini uyardı.

Ardından, Emre’nin Boston’daki eski hocasıyla bir video görüşmesi ayarlandı. Ayşe, Emre’ye, “Hocanı dikkatle sorgula. Gerçekten o mu?” dedi. Emre, hocasına çocukluk anılarını hatırlatarak tuzak kurdu. Hoca, Emre’nin anlattığı özel bir olayı hatırlayamadı. Ayşe, bunun kimlik sahtekarlığı olduğunu kesinleştirdi.

5. Bölüm: Karşı Operasyon

MİT, CIA’in sızma ağını çökertmek için karşı operasyon başlatmaya karar verdi. Ayşe, ekipten üç kişiyi ABD’ye gönderdi. Bu kişiler, Boston’daki üniversitelerde, CIA’in burs verdiği Türk öğrencilerle temas kurdu. Öğrenciler, bursun karşılığında bilgi paylaşımı yapmaya zorlandıklarını anlattı.

Türkiye’de ise, ASELSAN, TAI ve Roketsan’da siber güvenlik birimleri güçlendirildi. Tüm çalışanlara, yabancı menşeili e-postaları açmamaları, özel projelerle ilgili sosyal medya paylaşımı yapmamaları emredildi.

Emre, Selin’le yüzleşti. “Neden ABD’den bu kadar çok mesaj alıyorsun?” diye sordu. Selin, önce reddetti. Ancak Ayşe’nin ekibi, Selin’in gizli dosyasını bulunca, Selin itiraf etti: “Beni, Boston’daki eski staj danışmanım tehdit etti. Ailem Amerika’da, onları zor durumda bırakacaklarını söylediler.”

Ayşe, Selin’i koruma altına aldı. Selin, CIA’in Türkiye’deki casusluk yöntemlerini detaylarıyla anlattı. Yabancı istihbarat, genç mühendisleri önce burs ve kariyer vaadiyle kandırıyor, ardından tehdit ve şantajla bilgi sızdırmaya zorluyordu.

6. Bölüm: Sızmanın Anatomisi

Ayşe, MİT Genel Müdürlüğü’nde, elde edilen tüm bilgileri analiz etti. Sızma girişimi, üç aşamadan oluşuyordu:

    Bağlantı Kurma: Yurt dışı eğitim veya stajla genç mühendislerle temas.
    Güven Kazanma: Danışmanlık, burs veya iş teklifiyle hedefin güvenini kazanma.
    Bilgi Sızdırma: Tehdit veya şantajla kritik projelere dair veri toplama.

Ayşe, bu yöntemi detaylı bir rapor halinde Cumhurbaşkanlığı’na sundu. “Milli güvenliğimiz için, insan kaynağımızı korumak zorundayız,” diye vurguladı.

7. Bölüm: Kriz ve Direniş

Emre, ASELSAN’daki yeni projede çalışırken, bir gün bilgisayarına şüpheli bir bağlantı geldi. Dosya, ABD menşeili bir sunucudan gönderilmişti. Emre, dosyayı açmadı ve hemen MİT’e bildirdi. Ayşe’nin ekibi, dosyanın içinde Koral’ın algoritmasına dair bir zararlı yazılım olduğunu keşfetti.

Bu olaydan sonra, ASELSAN’da acil güvenlik toplantısı düzenlendi. Tüm çalışanlar, siber saldırılara karşı eğitildi. Emre, “Artık sadece devreleri değil, kendi güvenliğimizi de korumak zorundayız,” dedi.

Ayşe, “Bu bir savaş. Ama görünmez bir savaş. Herkesin dikkatli olması gerek,” diyerek ekibini motive etti.

8. Bölüm: Ulusal Direniş

Türkiye genelinde, savunma sanayi çalışanları için yeni bir eğitim programı başlatıldı. “Dijital Güvenlik ve Casuslukla Mücadele” adıyla verilen seminerlerde, genç mühendisler uluslararası casusluk yöntemleri hakkında bilgilendirildi.

Emre, seminerlerde konuşmacı olarak yer aldı. Kendi yaşadıklarını, tuzağa nasıl düşüldüğünü ve nasıl direnilmesi gerektiğini anlattı. “En büyük tehdit, bazen en yakınınızdan gelir. Ama en büyük güç de, ülkenize olan bağlılığınızda saklıdır,” dedi.

Selin ise, Amerika’daki ailesiyle iletişime geçti. MİT’in desteğiyle ailesi Türkiye’ye getirildi. Selin, yaşadığı baskıyı atlattı ve savunma projelerinde çalışmaya devam etti.

9. Bölüm: Operasyonun Sonu

Ayşe, operasyonun son raporunu hazırladı. CIA’in Türkiye’deki casusluk ağı büyük ölçüde çökertilmişti. Yabancı istihbaratın yöntemleri deşifre edilmiş, kritik kurumlarda güvenlik protokolleri güncellenmişti.

Emre, yaşadıklarından sonra artık daha temkinliydi. ASELSAN’ın projelerinde çalışmaya devam etti ama her zaman bir adım önde olmanın, güvenliğin sadece teknolojide değil, insanda başladığını biliyordu.

Ayşe, ekibini topladı ve şöyle dedi:

— “Bu yalnızca bir muharebeydi. Savaş sürüyor. Her gece, her şehirde, her kurumda. Milli güvenliğimiz için, her birimiz birer kalkan olmak zorundayız.”

Kapanış

Ankara’da gece yine sakindi. Ama o gecenin arkasında, görünmez bir mücadele vardı. Emre, hayatının en önemli dersini almıştı: Güven, sadece teknolojiyle değil, insanla korunur. Ayşe ise, Türkiye’nin geleceği için mücadeleye devam ediyordu.

Türkiye’nin savunması, sadece sınırda değil, her ofiste, her laboratuvarda, her insanın vicdanında sürüyordu. Ve bu savaş, asla bitmeyecekti.

Related Posts

Our Privacy policy

https://rb.goc5.com - © 2025 News