Asteğmen Kız İşkence Gördü, Annesi General Çıkınca Ordu Karıştı!

Asteğmen Kız İşkence Gördü, Annesi General Çıkınca Ordu Karıştı!

.
.

Bölüm 1: Cehennemin Kapıları

Foça’daki Jandarma Komando Okulu’nun disiplin koğuşunda, Asteğmen Elif Alparslan için hayat, bir kabusa dönüşmüştü. Soğuk beton duvarlar arasında, üstte Kenan Sancaktar’ın acımasız baskısı altında, dizlerinin üzerinde saatlerce beklemek zorunda kalmıştı. Terden sırılsıklam olmuş kamuflajı, tenine yapışmış ve onu boğuyordu. Elif, sadece bir insani yardımda bulunmuştu; baygınlık geçiren bir silah arkadaşına yardım elini uzatmıştı. Bu basit eylemi, onu bu karanlık hücreye mahkum etmişti.

Disiplin koğuşunun kapısı açıldığında, Elif’in kalbi hızla çarpmaya başladı. İçeri giren üstte Kenan Sancaktar, sert bakışlarıyla Elif’in üzerine yürüdü. “Disiplini bozmak ne demekmiş göreceksin,” dedi. Elif’in yanaklarında yanık bir tokat izi vardı; bu, Kenan’ın her cümlesinde yeniden canlanıyordu. “Burası ana kucağı değil, burası cehennemin ta kendisi,” diye ekledi Kenan, acımasızca gülümseyerek.

Elif, bu muameleyi hak etmediğini biliyordu. Ama kimse onun kim olduğunu bilmiyordu. Hiç kimse, Jandarma Kriminal Daire Başkanı Tu General Asena Alparslan’ın kızı olduğunu bilmiyordu. Asena, adaletin simgesi olarak tanınan, yolsuzlukla mücadeledeki cesaretiyle bilinen bir komutandı. Ama şu anda, onun kalbi, kızı için endişeyle çarpıyordu.

Asteğmen Kız İşkence Gördü, Annesi General Çıkınca Ordu Karıştı!

Bölüm 2: Endişe ve Kayıp

Ankara’daki Kriminal Daire Başkanlığı’nda Asena, masasında oturuyordu. Gözleri, Elif’in eğitim aldığı Foça’ya dalmıştı. Kızının başına bir şey gelmesinden korkuyordu. Telefonunun sesi, odadaki sessizliği bozduğunda, Asena’nın kalbi hızla çarpmaya başladı. Ekranda beliren isim, Elif’ti. “Alo, Elifim,” dedi Asena, sesindeki anne şefkatini gizlemeye çalışarak.

“Anneciğim, burası gerçekten cehennem gibi,” dedi Elif’in sesi, titrek ve boğuk geliyordu. Asena’nın kalbi, görünmez bir el tarafından sıkıştırılmış gibi acıdı. “Ne oldu kızım? Sesin çok kötü geliyor,” diye sordu. Elif, baygınlık geçiren bir arkadaşına yardım etmeye çalıştığı için cezalandırıldığını anlatmaya başladı. “Anne, çok korkuyorum. Arkadaşlarım birer birer devriliyor. Zeynep bayıldı ve revirde kalp masajı yaptılar.”

Asena’nın içi kıpır kıpır oldu. “Elif, komutanların size nasıl davranıyor? Anormal bir durum var mı?” diye sordu. Elif, etrafında birileri varsa duyacaklarmış gibi fısıldadı. “Anne, bunu sana söylesem başım belaya girer mi?” Asena, “Kızım, bana anlatamayacağın ne olabilir?” dedi.

Elif, “Üsteymen Kenan, sürekli bizleri, özellikle kadın askerleri çağırıp akıl almaz cezalar veriyor. Zeynep’i yerden kaldırmaya çalıştığımda, bana kim izin verdi diye bağırdı. ‘Senin gibi disiplinsizler yüzünden bu ordu bu halde,’ dedi,” diye anlattı.

Bölüm 3: Korkunun Pençesi

Asena, kızının yaşadığı korkuları duydukça öfkesi kabarıyordu. “Elif, sana nasıl davranıyorlar?” diye sordu. Elif, “Anne, çok eziyet ediyorlar. Her gece nöbetçi geliyor, üzerime soğuk su döküyorlar. Sabaha karşı kapıyı tekmeliyorlar. Numara yapmayı kes, kalk diye bağırıyorlar. Bir saniye bile uyuyamıyorum,” dedi. Asena, Elif’in yaşadığı işkenceleri duydukça kalbinde bir yaraya dönüşen öfkesini hissediyordu.

“Bana doğru dürüst yemek de vermiyorlar. Günde sadece bir öğün. O da küflü zeytin ve bayat ekmek,” diye devam etti Elif. Asena, “Merak etme Elifim. Annen seni buradan mutlaka kurtaracak,” dedi ama içindeki endişe büyüyordu. Elif’in sesi, “Anne, biri geliyor. Kapatmam lazım,” diye fısıldadı. Telefon kapandı.

Asena, masasına yumruğunu vurdu. Kızının yaşadığı bu durumu kabullenemiyordu. “Kızıma karşı en ufak bir adaletsizlik yapıldığını öğrenirsem, bu işin peşini bırakmam,” diye kendi kendine yemin etti. Elif’in başına gelenlerin bir kaza olmadığını biliyordu. Arkasında daha büyük bir komplonun olduğunu hissediyordu.

Bölüm 4: Adalet Arayışı

Cumartesi sabahı, Asena, Elif’i görmek için sabırsızlanıyordu. Hazırlıklarını yaptıktan sonra, Foça’ya doğru yola çıktı. Yolda, Elif’in başına gelenleri düşündükçe sinirleri geriliyordu. Nizamiye kapısına vardığında, nöbetçi asker onu selamladı. “Emredin komutanım,” dedi. Asena, “Asteğmen Elif Alparslan’ı görmeye geldim,” diye yanıtladı.

Nöbetçi subay, “Şu anda kabul edemiyoruz komutanım,” dedi. Asena, “Ne demek kabul edemiyor? Ben Jandarma Kriminal Daire Başkanıyım. Kızımı derhal buraya getirin,” diye bağırdı. “Özür dilerim tu generalim. Ama adı geçen personel disiplin kurallarını ihlal ettiği için disiplin koğuşunda gözetim altında tutuluyor,” dedi nöbetçi subay.

Asena, “Ne olmuştu Allah aşkına? Kural ihlali mi? Ne yapmış tam olarak?” diye sordu. “Bölük komutanı size gerekli açıklamayı yapacaktır,” dedi subay. Asena, “O zaman bölük komutanını buraya çağır,” diye emir verdi.

Bölüm 5: Gerçeklerin Ortaya Çıkması

Bölük komutanı Yüzbaşı Levent Akın, kısa bir süre sonra geldi. “Tu generalim hoş geldiniz,” dedi. Asena, “Derhal bana kızımın neden disiplin koğuşunda olduğunu açıklayın,” diye emir verdi. Yüzbaşı, “Asteğmen Alparslan bir silah arkadaşına fiziki saldırıda bulundu,” dedi.

Asena, “Saldırı mı? Saçmalık. Benim kızım birisine saldırdı. Öyle mi?” diye bağırdı. Yüzbaşı, “Elimizde görgü tanıklarının ifadeleri mevcut. Şu anda birliğimizin disiplin kurulu soruşturmayı yürütüyor,” dedi. Asena, “Kanıtları görmek istiyorum. Görgü tanıkları ve o mağdur dedikleri kişiyle de görüşmek istiyorum,” dedi.

Yüzbaşı, “Soruşturma devam ettiği için bu pek mümkün değil,” diye yanıtladı. Asena, “Benim kızım burada nasıl muamele görüyor?” diye sordu. Yüzbaşı, “Yönetmelik gereği soruşturma tamamlanana kadar ziyaretleri kısıtlıyoruz,” dedi. Asena, “30 yıldır bu üniformayı giyiyorum. İlk defa böyle bir yönetmelik duyuyorum,” diye tepki gösterdi.

Bölüm 6: Kızının Durumu

Asena, Elif’in durumunu öğrenmek için sabırsızlanıyordu. “Kızım şu anda nerede?” diye sordu. Yüzbaşı, “Disiplin koğuşunda,” dedi. Asena, “Ne olmuştu? Kural ihlali neydi?” diye sordu. Yüzbaşı, “Disiplin kurallarını ihlal ettiği için orada,” diye yanıtladı.

Asena, “Kızımın başına gelenlerin bir kaza olmadığını biliyorum. Arkasında daha büyük bir komplonun olduğunu hissediyorum,” dedi. Yüzbaşı, “Bu konuda benim bir şey yapmam mümkün değil,” diye yanıtladı. Asena, “O zaman ben kendi yöntemlerimle bu durumu araştıracağım,” dedi.

Bölüm 7: Karanlık Planlar

Asena, Elif’in başına gelenleri araştırmak için harekete geçti. Eski silah arkadaşlarıyla bir araya gelerek, Elif’in durumunu konuştu. “Bunlar organize bir şekilde hareket ediyor. Kesinlikle medyayı bile kullanıyorlar,” dedi Kurt Murat. Asena, “Kızımın maruz kaldığı bu aşağılanma sadece bir eğitim meselesi değil. Bütün bir sistem çürümüş,” dedi.

Zeynep, “Bu durumu çözmek için elimizdeki kanıtları kullanmalıyız,” dedi. Asena, “Evet. Kızımın başına gelenleri ortaya çıkarmalıyız,” dedi. Ekibin yeniden toplanması gerekiyordu. Asena, “Eski silah arkadaşlarımı yeniden bir araya getirmeliyim,” dedi.

Bölüm 8: Savaş Başlıyor

Asena, eski silah arkadaşlarını aramaya başladı. İlk aradığı kişi emekli kıdemli albay Murat Kayaydı. “Murat, çok acil bir durum var. Seninle görüşmemiz lazım,” dedi Asena. Murat, “Nerede buluşalım?” diye sordu. Asena, “Ulustaki o eski sahafın üst katındaki kahvede. Bir saati orada olur musun?” dedi.

İkinci aradığı kişi, Demir Çelik’ti. “Demir, acil yardımına ihtiyacım var. Kızım büyük tehlikede,” dedi Asena. Demir, “Hemen geliyorum,” diye yanıtladı. Üçüncü ve son aradığı kişi, Zeynep Ateş’ti. “Zeynep, kızım büyük tehlikede,” dedi Asena. Zeynep, “Neredesin? Hemen geliyorum,” diye yanıtladı.

Bölüm 9: Toplanma

Bir hafta boyunca Asena ve ekibi titizlikle hazırlandılar. Kurt Murat, çalınan askeri malzemelerin izini sürerek sevkiyat zincirini takip etti. Demir, birlik içinden bilgi toplayarak potansiyel tanıkları belirledi. Zeynep, medyaya karşı bir strateji hazırladı. Asena ise yasal süreci başlattı.

Askeri mahkeme günü geldiğinde, Elif sanık sandalyesine çıktığında salon derin bir sessizlikle doldu. Asena, Elif’in yanında durarak ona destek olmak için elini tuttu. Askeri savcı, “Sanık Asteğmen Elif Alparslan, silah arkadaşına fiziki saldırıda bulunmak ve üste itaatsizlik suçlarından yargılanmaktadır,” dedi.

Bölüm 10: Mahkeme

Asena, “İtiraz ediyorum. Savcılığın sunduğu delillerin tamamı sahtedir. Asıl mağdur Asteğmen Elif Alparslan’ın kendisidir,” dedi. Mahkeme başkanı, Elif’e baktı. “Sanık, iddialar hakkında ne düşünüyorsun?” diye sordu. Elif, “Ben sadece baygınlık geçiren bir silah arkadaşıma yardım etmeye çalıştım,” dedi.

Üsteymen Kenan Sancaktar, “Ben sadece yönetmelikleri uyguluyorum,” dedi. Asena, “Yönetmelik mi? Omzuna postalla tekme atmakta mı yönetmelikte yazıyor?” diye bağırdı. Sancaktar, “Bunlar eğitim sürecinin bir parçasıdır,” dedi ama Asena, “Asıl şiddete maruz kalan benim kızım,” diye yanıtladı.

Bölüm 11: Gerçeklerin Ortaya Çıkması

Asena, Elif’in yaşadığı işkenceleri anlatırken, salonda bir sessizlik oldu. “Üsteymen Sancaktar, benim kızım neden her gece ağlıyor?” diye sordu. Sancaktar, “Bunu nereden duydunuz komutanım?” diye sordu. Asena, “Hızıma dizlerinin üzerinde yer sildirmişler. Postal darbesiyle omzuna tekme atmışlar,” dedi.

Sancaktar, “Bu tamamen beklenmedik bir durumdur komutanım,” diye yanıtladı. Asena, “Benim kızım bu işkencelere maruz kalamaz!” diye bağırdı. Mahkeme başkanı, “Tanığımızı çağırmak istiyoruz,” dedi. Salondaki kapıdan genç bir kadın asker girdi.

Bölüm 12: Tanık

Tanık, “O gün Elif Asteğmen’in arkadaşımız Zeynep’i yerden kaldırdığını gördüm,” dedi. “Zeynep sıcaktan bayılmıştı. Sonra üstte Kenan Sancaktar birden ortaya çıktı ve Elif’in yüzüne bir tokat attı,” diye anlattı. Salonda bir gürültü koptu. Asena, “Neden kızıma disiplin koğuşunda işkence ettin?” diye sordu.

Sancaktar, “Benim kızımın birine saldırdığını söylüyorsunuz. Kanıtınız var mı?” dedi. Asena, “O zaman neden kızıma disiplin koğuşunda işkence ettin?” diye yanıtladı. Sancaktar, “Bunlar yasal gözaltı prosedürleri,” dedi ama Asena, “Bunun adı işkence,” diye bağırdı.

Bölüm 13: Zafer

Mahkeme heyeti, “Asteğmen Elif Alparslan’ın beraatine karar vermiştir,” dedi. Salonda bir alkış tufanı koptu. Üsteymen Kenan Sancaktar ise tutuklandı. Asena, Elif’e sarılarak, “Bitti, her şey bitti,” dedi. Elif, “Teşekkür ederim anne,” dedi. Asena ve Elif, duruşma salonundan çıkarken eski silah arkadaşları onları bekliyordu.

Kurt Murat, “Başardık,” dedi. Asena, “Evet, adalet hala yaşıyor,” diye yanıtladı. Elif, “Anne, ben artık korkmuyorum. Gerçek bir askerim,” dedi. Asena, “Seninle gurur duyuyorum,” diye yanıtladı. Elif, “Bundan sonra tüm zorlukların üstesinden kendim geleceğim,” dedi.

Bölüm 14: Yeni Başlangıçlar

Bir hafta sonra Elif, birliğine geri döndü. Atmosfer tamamen değişmişti. Üsteymen Sancaktar tutuklanmış, diğer subaylar hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştı. Elif, “Hoş geldin,” dedi arkadaşları. “Özür dileriz Elif. Seni koruyamadık,” dediler. Elif, “Sorun değil. Hep birlikte başardık,” dedi.

Yeni takım komutanı, “Sana söz veriyorum, bundan sonra eğitim ortamı adil ve şeffaf olacak,” dedi. Elif, “Teşekkür ederim komutanım. Ben de elimden gelenin en iyisini yapacağım,” diye yanıtladı. Asena, “Elif, bu sadece bir başlangıç,” dedi. “Adaleti korumaya devam etmeliyiz.”

Bölüm 15: Adaletin Zaferi

Asena, Elif’in yaşadığı zorlukları unutmadığını biliyordu. Ama bu olay, sadece Elif için değil, tüm ordu için bir dönüm noktasıydı. Elif, gerçek bir asker olarak yeniden doğmuştu. Asena, kızının bu kadar olgunlaştığını görmekten gurur duyuyordu. “Kızım, seninle gurur duyuyorum,” dedi. Elif, “Teşekkür ederim anne,” diye yanıtladı.

Sonunda, Elif’in yaşadığı bu zorluklar, ona sadece güç katmıştı. Asena, Elif’in yanında durarak, “Adaletin asla ölmediğini, sadece bazen derin bir uykuya daldığını biliyorum,” dedi. Elif, “Ben de senin gibi onurlu bir asker olacağım,” diye yanıtladı.

Bölüm 16: Geleceğe Dönüş

Bundan sonra, Asena ve Elif, ordunun onurunu korumak için birlikte çalışmaya devam ettiler. Elif, eğitimine devam ederken, Asena da adaletin peşini bırakmadı. Ordudaki yolsuzlukları ortaya çıkarmak için mücadele etti. Elif, yaşadığı zorlukları unutmadan, geleceğe umutla bakıyordu.

Asena, “Bu hikaye sadece bir anne ile kızının değil, onurun ve şerefin en karanlık zamanlarda bile nasıl bir umut ışığı olabileceğini gösterenlerin hikayesidir,” dedi. Elif, “Adalet hala yaşıyor,” diye ekledi. Asena, “Evet, adalet her zaman kazanır,” dedi.

Bölüm 17: Son

Asena ve Elif, birlikte daha güçlü bir gelecek inşa etmek için yola çıktılar. Bu mücadele, sadece kendi onurları için değil, tüm ordunun onuru için de olacaktı. Elif, artık korkmayan bir askerdi. Asena, kızının yanında durarak, “Birlikte her şeyi başarabiliriz,” dedi. Elif, “Evet anne, biz birlikteyiz,” diye yanıtladı.

Ve böylece, Asena ve Elif’in hikayesi, adaletin, onurun ve cesaretin zaferi olarak tarihe geçti.

Related Posts

Our Privacy policy

https://rb.goc5.com - © 2025 News