“Bu kolyeyi tak ve yeniden yürüyeceksin” —Zengin güldü, ta ki bacakları titremeye başlayana kadar…
.
.
💎 Milyarderin Oyuncağı: Kehanet ve Merhamet
Victor, merdivenlerin başında durdu ve doğrudan Thomas’a baktı.
“Bu, seninle ne olacağını mı soruyorsun Thomas?”
Çocuk konuşamadan başını salladı.
“Thomas, seni evlat edinmeye karar verdiğimde o tekerlekli sandalyedeydim,” dedi Victor, sesi hem kesin hem de merhamet doluydu. “Seninle koşup spor yapabilecek bir oğlan aramadım. Benim kararımın bacaklarımla hiçbir ilgisi yoktu. Benim aradığım, bir evlat‘tı. Seni evlat edindim, çünkü sen zeki, kararlı ve değerli bir çocuksun.”
Thomas’ın yüzündeki gerilim, bir an için hafifledi. Gözyaşları, sahte olmaktan çıkıp gerçek bir rahatlama ve pişmanlık ifadesine dönüştü.
“Ama kolyeyi… kırmak istiyordum,” diye fısıldadı Thomas. “Çünkü eğer iyileşirsen, bana ihtiyacın kalmaz diye düşündüm. Tekrar yalnız kalmaktan çok korkuyorum.”
Victor, çocuğun ne kadar derin bir terk edilme korkusu taşıdığını nihayet anladı. Bu korku, Thomas’ı zekice hazırlanmış bir planın içine itmişti. Onu “mükemmel” yapan kararlılık, bu sefer onu kör etmişti.
Victor, tekerlekli sandalyesinden, merdivenlerin ilk basamağına yakın olan sağlam bir ahşap koltuğa geçti. Bu, son on yıldır ilk kez sandalyesi dışında bir yerde oturmasıydı.
“Otur Thomas,” dedi.
Thomas oturdu ve başını eğdi.
Victor, boynundaki ahşap kolyeye dokundu. “Bu kolyenin gücü, sihirde değil Thomas. İnançta ve merhamette. Onu bana veren çocuk, Kal, senden çok farklı görünse de, onun kalbi saf. O, iyileşebileceğime tüm kalbiyle inandı. O kolye, bana sadece yürüme yeteneğimi değil, aynı zamanda merhametin ve ön yargısız inancın ne kadar değerli olduğunu hatırlattı.”
Victor, Thomas’ın elini tuttu. “Senin de benim de kusurlarımız var. Benim felcim vardı; senin ise korkun. Ama artık bir aile olduğumuza göre, birbirimizi olduğumuz gibi kabul edeceğiz.”
Thomas, sessizce ağlamaya başladı. “Baba… ben… ben çok üzgünüm.”
“Biliyorum oğlum. Ve biliyorum ki bunu bir daha yapmayacaksın.”

✨ Mucizenin Kanıtı
Ertesi gün Victor, Thomas’ın evlat edinme işlemlerini tamamlamak için yetimhaneye gitti. Yanında Thomas da vardı.
Bu sefer Victor, tekerlekli sandalyesinde değildi. Roberto’nun koluna girerek merdivenlerden yavaşça inmiş, ve merdiven korkuluklarına tutunarak titrek adımlarla yürüyerek Mercedes’e binmişti.
Yetimhaneye vardıklarında, Victor’un yürüyerek geldiğini gören Baş Rahibe Beatris neredeyse bayılacaktı. Roberto tekerlekli sandalyeyi arabadan indirmedi bile.
“Bay Monten, bu… bu nasıl mümkün?” diye kekeledi Beatris.
Victor gülümsedi. “Biraz sihir, biraz merhamet. Ve elbette bu hediyeyi bana veren küçük arkadaşım sayesinde.” Boynundaki Kael’in kolyesini gösterdi.
Victor, Thomas’la birlikte Kael’in yattığı yatakhaneye gitti. Kael hâlâ yatağında, ateşi biraz düşmüş ama hâlâ zayıf görünüyordu. Victor’u yürürken gördüğünde, zayıf bir şekilde gülümsedi. Sanki biliyordu.
“Kael,” dedi Victor, gözleri yaşlarla doluydu. “Gerçekten yürüyorum. Teşekkür ederim.”
Kael, kekeleyerek yanıtladı: “G-g-g-görev tamamlandı.”
Victor, Kael’e yaklaştı. “Sen benim mucizemsin Kael. Ve artık benim iki oğlum var.” Victor, Kael’in ateşi düşene kadar tüm tıbbi masraflarını karşılayacağını ve yetimhanenin tamamen yenilenmesi için büyük bir bağış yapacağını duyurdu.
En şaşırtıcı an ise Thomas’tan geldi. Thomas, Kael’in yatağının yanına oturdu ve elini tuttu.
“Kael, benim için üzgünüm,” dedi Thomas, gözlerinde samimi bir pişmanlıkla. “Artık korkmuyorum. Ben, Senyor Victor’un… babamın oğlu olduğum için mutluyum. Benim de sana ihtiyacım var.”
🏡 Yeni Aile, Yeni Hayat
Victor, Thomas’ı evlat edindi. Artık malikanede iki oğul vardı: Biri zekası ve hırsıyla, diğeri ise saf kalbi ve doğaüstü yeteneğiyle.
Victor, Kael’i yetimhanede bırakmadı. Beatris’e rağmen, Kael’i düzenli olarak malikaneye getirmeye başladı. Birlikte vakit geçirdiler, Victor’un bahçesinde kayıp eşyaları aradılar ve Kael, Victor’un yürüyüşünü hızlandırmasına yardım etti.
Thomas ve Kael, başta zor olsa da, zamanla birbirlerine bağlandılar. Thomas, Kael’i zorbalardan korudu ve derslerinde ona yardımcı oldu. Kael ise, Thomas’ın korkularını yatıştırdı ve ona, her zaman yeterince iyi olduğu hissini verdi.
Victor Monten, kekeleyen yetim çocuğun hediye ettiği bir kolyeyle sadece yürüme yeteneğini geri kazanmakla kalmadı; aynı zamanda hayatının en büyük hediyesini aldı: Gerçek bir aile.
.
.