“HAYATIMA SON VERECEKTİM” Evsiz Bir Adam Bir Milyonere Not Bıraktı… Ve Kadın Her Şeyi Değiştirdi

“HAYATIMA SON VERECEKTİM” Evsiz Bir Adam Bir Milyonere Not Bıraktı… Ve Kadın Her Şeyi Değiştirdi

.
.

Bir Tabak Çorba ve Değişen Hayatlar

İstanbul’un soğuk bir kış sabahında, rüzgâr Boğaz’dan sert esiyor, şehrin sokaklarını buz gibi havasıyla dolduruyordu. İnsanlar kalın paltolarına sarılmış, aceleyle işlerine yetişmeye çalışıyordu. Herkes bir yerlere koşuyor, kimse etrafına bakmıyordu. Ancak bu sabah, genç bir kadın için sıradan bir gün olmayacaktı.

Elif, 28 yaşında, başarılı bir iş kadınıydı. Bir teknoloji şirketinde üst düzey yöneticiydi ve hayatı genellikle yoğun toplantılar ve projelerle geçiyordu. Sabah arabasını her zamanki gibi şirketin otoparkına park etti. Ancak bu sefer, arabadan inerken gözleri kaldırım kenarında oturan birine takıldı. Üzerinde ince bir palto, başında eski bir bere vardı. Adamın yüzü soğuktan kızarmış, elleri titriyordu. Yanından geçen onlarca insan, sanki onu görmüyormuş gibi davranıyordu.

Elif birkaç adım attı, ancak içindeki bir his onu durdurdu. Geri döndü ve adama doğru yaklaştı. Adam, başını kaldırmadan oturuyor, sanki varlığını kimse fark etmesin diye çabalıyordu. Elif tereddüt etti. Bir an durup düşündü, sonra köşedeki küçük kafeye girdi. Sıcak bir çorba ve bir bardak çay alıp tekrar adamın yanına geldi.

HAYATIMA SON VERECEKTİM” Evsiz Bir Adam Bir Milyonere Not Bıraktı... Ve  Kadın Her Şeyi Değiştirdi - YouTube

“Amca, çok soğuk. Alın, içinizi ısıtır,” dedi ve çorbayı uzattı. Adam önce şaşkınlıkla Elif’e baktı, sonra mahcup bir şekilde çorbayı aldı. “Sağ ol kızım, gerek yoktu,” dedi kısık bir sesle. Çorbanın sıcak buharı yüzüne vurduğunda gözleri doldu. İlk kaşığı içerken sanki uzun süredir hissetmediği bir sıcaklık tüm vücudunu sardı.

Elif, adamın yanına çömeldi. “Ben hemen karşıdaki şirkette çalışıyorum. Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa, lütfen bana söyleyin,” dedi. Adam başını salladı, fazla konuşmadı. Ancak gözlerinde kısa bir süreliğine de olsa bir minnettarlık parladı. Elif, adamı orada bırakıp ofisine döndü ama aklı hala onunlaydı.

Hasan Amca ile Tanışma

Ertesi sabah Elif, yine arabasını aynı yere park etti. Gözleri hemen kaldırım kenarına kaydı. Adam, dün oturduğu yerdeydi. Elif, bu sefer hiç tereddüt etmeden kafeye girdi, sıcak bir çorba daha alıp dışarı çıktı. Yanına yaklaşıp gülümsedi. “Günaydın amca, dün biraz konuşmuştuk. İzin verirseniz yanınıza oturabilir miyim?” dedi.

Adam, önce çekingen bir şekilde başını salladı. Elif yanına oturdu ve çorbayı uzattı. Adam, çorbayı alırken elleri titriyordu. “Kızım, sana yük olmak istemem. Dün de verdin, bugün de veriyorsun. Ben kimim ki?” dedi. Elif hafifçe gülümsedi. “Yük olmak mı? Asıl bana iyi geliyorsunuz. Sizi burada görmek beni mutlu ediyor,” dedi.

Adam bir süre sessiz kaldı. Sonra kısık bir sesle konuştu. “Adım Hasan. Buralarda çok durmam. Bazen başka yerlere giderim.” Sesi yorgundu, ama Elif onunla konuşmaya devam etmek istedi. “Benim adım Elif. Sizi daha önce görmemiştim. Nerede kalıyorsunuz?” diye sordu.

Hasan Amca, başını önüne eğdi. “Bir evim yok kızım. Sokaklarda yaşıyorum. Eskiden çalışıyordum, fabrikada. Ama emekli olduktan sonra işler kötü gitti. Paramı dolandırıcılara kaptırdım. Evimi kaybettim. Şimdi sokaklarda geçiniyorum,” dedi.

Elif’in yüreği burkuldu. Karşısındaki adamın gururlu duruşuna hayran kaldı. “Keşke herkes sizin kadar onurlu olsa Hasan Amca,” dedi. “Eminim ki bu şehirde sizin gibi insanlar çok az kaldı.” Hasan Amca başını kaldırdı, gözlerinde hüzünle karışık bir parıltı belirdi. “Sen iyi bir insansın kızım. Allah gönlüne göre versin,” dedi.

Bir Karar

Elif, Hasan Amca’yı her sabah aynı yerde görmeye başladı. Artık onun için bir rutin haline gelmişti. Sabahları kafeden çorba ve çay alıyor, Hasan Amca’nın yanına oturup onunla sohbet ediyordu. Ancak her geçen gün, Elif’in içinde bir şeyler değişiyordu. Hasan Amca’yı böyle bırakıp gitmek istemiyordu. Ona yardım etmek istiyordu, ama bunu onun gururunu incitmeden nasıl yapacağını bilmiyordu.

Bir sabah Elif, Hasan Amca’nın yanına oturdu ve ona bir teklifte bulundu. “Hasan Amca, benim şirkette güvenlik görevlisi eksiğimiz var. Eğer isterseniz, bu işi size verebilirim. Hem sıcak bir yerde olursunuz, hem de düzenli bir geliriniz olur,” dedi.

Hasan Amca önce şaşırdı. “Kızım, ben bu yaştan sonra nasıl çalışırım? Hem kimseye yük olmak istemem,” dedi. Elif gülümsedi. “Bu bir yük değil Hasan Amca. Bu, benim size minnetimi göstermek için bir fırsat. Lütfen kabul edin,” dedi.

Hasan Amca bir süre düşündü, sonra başını salladı. “Madem öyle diyorsun, kabul edeyim kızım. Ama sadece senin hatırın için,” dedi.

Yeni Bir Başlangıç

Elif, Hasan Amca’yı şirkete götürdü. Ona küçük bir oda ayarladı. Oda, güvenlik görevlilerinin dinlenmesi için kullanılan bir odaydı. İçinde bir yatak, bir masa ve bir ısıtıcı vardı. Hasan Amca, odayı gördüğünde gözleri doldu. “Kızım, bunu benim için mi yaptın?” diye sordu. Elif gülümsedi. “Evet Hasan Amca, artık burası sizin eviniz. İstediğiniz gibi kullanabilirsiniz,” dedi.

Hasan Amca, şirkette çalışmaya başladı. Kapıda nöbet tutuyor, gelen insanlara selam veriyordu. İlk günlerde çekingen olsa da, zamanla çalışanlarla kaynaştı. Herkes ona “Hasan Amca” diyordu. Elif, fırsat buldukça onun yanına uğruyor, birlikte çay içip sohbet ediyorlardı.

Bir gün Hasan Amca, Elif’e dönüp şöyle dedi: “Sen bana evlat gibi oldun kızım. Yıllardır yalnızdım, ama artık kendimi yalnız hissetmiyorum.” Elif’in gözleri doldu. “Ben de sizi baba gibi görüyorum Hasan Amca,” dedi.

Yeni Bir Ev

Aylar geçti. Hasan Amca, şirkette herkesin sevdiği ve saygı duyduğu biri haline geldi. Ancak Elif, onun bir güvenlik odasında ömrünü geçiremeyeceğini biliyordu. Ona daha iyi bir hayat sunmak istiyordu.

Bir gün Elif, Hasan Amca’yı arabasına aldı ve ona bir sürpriz hazırladığını söyledi. Küçük bir apartmanın önünde durdular. Elif, Hasan Amca’ya dönüp “Hadi içeri bakalım,” dedi. İçeri girdiklerinde, temiz ve düzenli bir daireyle karşılaştılar. İçeride bir yatak, bir masa ve birkaç eşya vardı.

“Burası sizin eviniz Hasan Amca,” dedi Elif. “Artık burada yaşayabilirsiniz. Bu, sizin yeni başlangıcınız.” Hasan Amca’nın gözleri doldu. “Kızım, sen bana bir hayat verdin. Allah senden razı olsun,” dedi.

Gerçek Zenginlik

Hasan Amca, yeni evine taşındı. Artık sokaklarda değil, kendi evinde yaşıyordu. Elif sık sık onu ziyaret ediyor, birlikte vakit geçiriyorlardı. Bir gün Elif, Hasan Amca’nın yanına oturdu ve şöyle dedi: “Biliyor musunuz Hasan Amca, sizinle tanıştığımdan beri hayatım değişti. Gerçek zenginliğin ne olduğunu anladım. İnsanları mutlu etmek, onlara dokunmak, işte gerçek zenginlik bu.”

Hasan Amca gülümsedi. “Sen gerçekten iyi bir insansın kızım. Benim hayatımı değiştirdin, ama aslında senin de hayatın değişti,” dedi.

O günden sonra, Elif ve Hasan Amca birbirlerinin hayatında birer aile gibi oldular. Elif, bir tabak çorbanın bir insanın hayatını nasıl değiştirebileceğini anlamıştı. Çünkü bazen küçük bir iyilik, bir insanın kaderini tamamen değiştirebilirdi.

Related Posts

Our Privacy policy

https://rb.goc5.com - © 2025 News